PKK’nın İstanbul’daki canlı kalkanları
Acılarımız birbirini kovalıyor...Teröre karşı hâlâ net tavır alamayan herkes vebal altındadır. Şehit cenazelerine üzüldüğünü söyleyip terör örgütü konusunda kem-küm...
Acılarımız birbirini kovalıyor...
Teröre karşı hâlâ net tavır alamayan herkes vebal altındadır.
Şehit cenazelerine üzüldüğünü söyleyip terör örgütü konusunda kem-küm edenlerin, “barış, çatışmasızlık” gibi süslü lafları sadece teröre destek anlamı taşımaktadır.
Bugünkü durum değerlendirilirken, operasyonların hangi sebeplerle başladığını dikkate almamak veya “tetiği önce devlet çekti” demek, ilk düğmeyi yanlış iliklemektir.
Nitekim bu samimiyetsizlerin sarf ettiği, “silahlar sussun, kan dursun” gibi sözler, köşeye sıkışan PKK’nın “mola” taleplerine sözcülük etmektedir.
Kürtlerin daha iyi şartlarda yaşamasının önündeki en büyük engel olan “silah ve terör” tamamen devre dışı kalmadan operasyonları durdurmak, bizatihi Kürtlere en büyük kötülüktür.
Fitne müttefikleri...
Terör karşısında milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde “Terörist PKK” diyemeyen bazı medya mensupları, çirkin emellerine şehitlerimizin kanını da alet etmekten utanmıyorlar.
İşte son örnek...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, siyasi istikrarsızlığa dair, “Bir parti Anayasayı inşa edebilecek bir sayıyı yakalasaydı bugün durum çok farklı olurdu” ifadesini, Dağlıca’daki saldırının en sıcak saatlerinde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dağlıca açıklaması: “400 milletvekili alınsaydı bunlar olmazdı” şeklinde yayınlamak Doğan Yayın İlkeleri’nin hangi maddesinde yer almaktadır?