Sayın Cumhurbaşkanım ‘Milli Seferberlik’ medya ile başlamalı
Gazetecilik hayatım boyunca duyduğum “Türkiye çok kritik bir dönemden geçiyor”sözünün, bu kadar yerine oturduğu bir dönemi hatırlamıyorum. Eskiden içimizdeki boş vermişlerin “Komplo...
Gazetecilik hayatım boyunca duyduğum “Türkiye çok kritik bir dönemden geçiyor”sözünün, bu kadar yerine oturduğu bir dönemi hatırlamıyorum.
Eskiden içimizdeki boş vermişlerin “Komplo teorisi” diye alay ettiği her şey artık herkesin gözü önünde cereyan ediyor.
Bizi Kurtuluş Savaşı’nda yenemeyen yedi düvel, yüz yıl boyunca besleyip büyüttüğü kin ve öfkesiyle yedi koldan saldırıyor.
Üstelik de, sadece sonuca odaklı, kural tanımayan bir savaş yöntemi kullanılıyor.
Daha da vahimi, içeriden de istemediği kadar işbirlikçi bulabiliyor.
Bu gerçeği hâlâ anlamamakta direnenler Beşiktaş’ta patlayan bombanın bir devletin ordusuna ait olmasını acaba nasıl izah ediyor?
“Erdoğan düşmanlığı”,senaryoyu yazanların; şer cephesini tahkim etmek için kullandıkları şeytani bir yapıştırıcıdan ibarettir.
Mesele Erdoğan’ın şahsı, tarzı değil, temsil ettiği Türkiye idealidir. Bundan vazgeçip “Stratejik uşaklığı” kabul ettiği anda inanın, “dünyanın en demokrat insanı” oluverir!
Ülkeler liderleriyle ilerler ve bütün toplumun da o liderle aynı siyasi ve ideolojik çizgide olması gerekmez.
Önemli olan o liderin, milletin ortak çıkarlarını ne kadar temsil ettiğidir.
Uçurumun kenarındayız
Millet olarak, en küçük dikkatsizlikte yuvarlanacak kadar yakın bir uçurumun kenarında yol almaya çalışıyoruz.
Halep manzaraları, bir Hollywood filminin sahneleri değil, hayatın ta kendisidir ve Türkiye’nin de en yakın gerçeğidir.
Türkiye’nin Temmuz 2016’sı, Suriye’nin Mart 2011’i olmamışsa, Allah’ın inayeti ve milletin dirayeti sayesindendir.