Türkiye’nin “Mısır”, Erdoğan’ın da “Mursi” olmasını ister misiniz?
Son yıllarda estirilen “nefret fırtınası” ve “Erdoğan karşıtlığı narkozu”, toplumda samimiyetsizliği, yalanı, hakareti normalleştirirken, millî hassasiyeti önemsizleştirdi.
Aslında hedef Erdoğan’ın şahsı değil, savunduğu değerlerdir.
Aynen Cennetmekan Abdülhamid Han dönemindeki gibi içerideki “kullanışlı kızgınlar” dışarıdaki emperyalistlerin amacına hizmet etmektedir.
***
2013’te 27 Mayıs’ın yıldönümünde, “Gezi Parkı’ndaki ağaçlar için” başlayan eylemleri sonlandırmayı, “Köprü, havalimanı yapmayacaksınız, terörle mücadele etmeyeceksiniz” gibi şartlara bağlıyorlardı.
Ortaya çıkan ayrıntılar, “Gezi” kalkışmasının sıradan bir çevre tepkisi olmadığını, daha önce “Gül, Lale ve Sedir” gibi isimlerle, farklı ülkelerde darbe yapan Gene Sharp’ın “Silahsız Darbe Yöntemleri”nin aynen uygulandığını gösteriyordu.
Eş zamanlı olarak, Mısır’da halkın yoğun desteğiyle iktidara gelen Mursi’nin gitmesi için Tahrir Meydanı’nda yapılanlarla, Taksim Meydanı’nda olanlar birebir örtüşüyordu.