Dâvânın ruhsuz mücahitleri…
...Ama söylesem kim anlar, kim anlar "ahların" tesirini, kim yüreğinde hisseder, gece kör yarılarında kim uyanıp bu dertle dertlenir ki...Ümmete ümit olan o "tüzel" kişilik adına, ruh kanseri olmuşlardan...
...Ama söylesem kim anlar, kim anlar "ahların" tesirini, kim yüreğinde hisseder, gece kör yarılarında kim uyanıp bu dertle dertlenir ki...
Ümmete ümit olan o "tüzel" kişilik adına, ruh kanseri olmuşlardan kaçılmıyor, bildiğiniz menfaat tarikatları türemiş burçlarında yitik vatanımızın...
Ah yürekler nabzını yitirmiş. Hayallerimiz yaralanıyor, rüyalarımıza zehirli yılanlar kaçıyor, duygularımız bizden bildiklerimiz sayesince taciz ediliyor...
Kendi mahallemizde dışlanır olduk...
Alacakları üç kuruşla, muhafaza etmek istedikleri koltuklarının rüyasıyla karabasan göbekliler yüzünden, devletimizin bekası önemsenmiyor, istikbal ve istiklal namusumuz maalesef çok azının ülküsü olmuş onlar da yetkin değil, yetkin olan etkin değil.
Dili zikir, gönlü ümmet memleket dualılarımızdan başka kimse umdelerimizin değerini önemsemiyor. Devlet dediğimiz ümmet olan o ümit asıl önemsenmiyor...
Kudüs, Sarayova, Diyarbakır, Hocalı, Bağdat, Şam, Kahire vd. aziz beldelerimizi, kültürel ve tarihsel mirasımızı önemsemeyen basiretsizler yüzünden gittikçe insanımız "...'de" bu değerlerden UZAKLAŞIYOR. Uzaklaşmakla kalmıyor YABANCILAŞIYOR.
Değerlerimiz YABANCILAŞIYOR geleceğimize.
Nesillerimiz küffarın sofrasına EMANET.
Bizse makam fukarası. Batsın koltuklarınız. Batsın.