Nazınla niyazınla kapısından ayrılma…

‘’Unutma! Kazanmak koca bir ömür ister, kaybetmeye ise anlık bir gaflet yeter.’’ Meşru olmayan bir kazancı kendisine kültür edinmenin çukurunda insan. Hırs, illegalite, haramzadelik vb. birçok uğursuz yolu kendisine...

‘’Unutma! Kazanmak koca bir ömür ister, kaybetmeye ise anlık bir gaflet yeter.’’ Meşru olmayan bir kazancı kendisine kültür edinmenin çukurunda insan. Hırs, illegalite, haramzadelik vb. birçok uğursuz yolu kendisine yol edinmenin sancısını çekiyor insan. Dermansızlığın kadrajında devran. Bu hastalıklardır ki bir ömür biriktirdiğin sermayeyi bir lahzada tüketen, tüketecek olan. Herkese tanıdık olan ne garip bir virüstür ki, kimsenin tedbir kalkanına ihtiyaç hissetmediği. Koca bir ömür gayretler üstü gayretler göster, sen kalk bir anlık hız-haz-naz için tüket, iflas et, kapıldığın gafletin lanetiyle... ‘’Aklın ölümü fikirsizlik, kalbin ölümü zikirsizliktir.’’ Diyen Muhammed İkbal, tam da bu hâlin hayretine vurgu yapmıştır. Bilim, ilim, teknoloji devrinde akıl nasıl da iflas eder ve bu girift paradoksu insan nasıl çözer, bu neyin alametidir ey insan. Akıl fikretmiyor, akıl fıtri ölçülerine meyletmiyor, akıl akla isyanda, akıl aklın kıskacında, akıl aklı aldatan, akıl akla çaresiz. Olabilecek en yüksek bir akılla bina edilen bir metal tufan, nasıl da aklın iflasında binlerce bebeğe ölüm yağdırır, binlerce bebeğin taptaze kemiklerini nasıl ufalatır. Şeytanın hükmünün akla galip gelmesinin izharı değil de ne ola, âdemoğlunun bu hali neye işaret. Akleden bir kalbin mahrumiyetini yaşıyor evren, kalbin zikir yağmurlarına ırak kalmasının mahkûmiyetini yaşıyor devran. Devran dermana hasret. Kalbe bir akıl gerek. Akla kalpten bir nakil lazım. Aksi takdirde ‘‘Kazanmak koca bir ömür ister, kaybetmeye anlık bir gaflet yeter.’’ Lakin ama ve fakat ne olursa olur, olsun ama her ne olursa olsun, ‘‘Her yol kapalı olsa da, kapısından ayrılma, O sana kimsenin bilmediği gizli bir kapı açar.’’ İnsanın çığlık çığlığa çırpındığı şu dar-ı dünyada, şu devr-i isyanda, beşerin tüm fıtri melekelerini kayıpla karşı karşıya kaldığı şu azap faslında hiç olmazsa bir tek iyilik yapasın kendine ve nefsine, ey insan! Günahınla sevabınla, azabınla tüm sancınla, sükûtunla kelamınla, kârınla zararınl...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir yerde ciddi bir yanlışlık var… 16 Temmuz 2018 | 289 Okunma Bir başka açıdan ya Hazreti Muhammed 02 Temmuz 2018 | 167 Okunma Sana sesleniyorum ey kutlu diriliş... 24 Haziran 2018 | 109 Okunma Nusaybin’de Ramazan... 15 Haziran 2018 | 215 Okunma Aşk, âşık... 03 Haziran 2018 | 365 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar