ABD’nin yargısına ve adaletine karşı ‘sana ne’ demeliyiz
ABD ile FETÖ aynı fikir etrafında ittifak ettikleri için kendilerini Kainat’ın yöneticisi, kural koyucusu, yargılayıcısı ve cezalandırıcısı olarak ilan ediyor.Aslında büyük Şeytan da aynı...
ABD ile FETÖ aynı fikir etrafında ittifak ettikleri için kendilerini Kainat’ın yöneticisi, kural koyucusu, yargılayıcısı ve cezalandırıcısı olarak ilan ediyor.
Aslında büyük Şeytan da aynı şekilde düşünmüş, Allah’a meydan okuyup, insanları kendi görüşü ve gücüyle daha doğru yöneteceğini ilan etmişti. Allah’a karşı böyle bir iddiayı ispat etmek üzere davranmıştı.
Bugün de büyük Şeytan ABD ve FETÖ kuralları kendi koyuyor, koyduğu kuralları çiğneyenleri hain ilan ediyor, hainlik yapanları cezalandırmanın ise, doğruluk adına kendi hakkı olduğunu iddia ediyor. (ONLARA YERYÜZÜNDE FESAT ÇIKARMAYIN DENİLDİĞİ ZAMAN, BİZ ANCAK ISLAH EDİCİLERİZ DERLER.) Bakara 11.
Bu zalim Şeytan’ın uşakları ise, kendilerini hiçbir şekilde sorgulanmaz, yargılanmaz ve yanılmaz olarak kabul ederler. Herkesin de böyle kabul etmesini de isterler. Okuduğum değişik yazarların köşe yazılarında, ABD adına yapılması istenen Türkiye aleyhtarı ithamlar, Türkiye’yi yıkmak için yapılmış olan kumpaslar, bilerek veya bilmeyerek yapılan yorumlar ile bu şeytanları ve kumpaslarını destekler mahiyette olduğunu görünce, hayrete ve dehşete düştüm.
Sadece usta gazeteci Mehmet Barlas’ın yazısında, enteresan bir başlık vardı. TUVALETE GİDERKEN DE Mİ, ABD’YE SORACAĞIZ! Elbette ki bu şekliyle alışılmışın dışında yazılar yazmak, olaylara farklı açıdan bakabilmek lazımdır. Eğer gerçekten Türkiye’de bir hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet davası varsa, bu ABD’nin sorgulama hakkı ve yetkisi içerisinde değildir.