FETÖ Güney Afrika’da kendi silah fabrikasını ve ordusunu kuruyor!!!
FETÖ her şehir ve her ülkede kullandığı gayet sinsi ve din görünümlü Cami, yurt, okul yaparak güven kazanıp, maskeli bir hayır kurumu olarak işe başlar. Bu metodu kullanarak yürüdüğü herkes...
FETÖ her şehir ve her ülkede kullandığı gayet sinsi ve din görünümlü Cami, yurt, okul yaparak güven kazanıp, maskeli bir hayır kurumu olarak işe başlar. Bu metodu kullanarak yürüdüğü herkes tarafından bilinir ve duyulmuştur.
1990 yılından sonra aynı metotla, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Balkanlar’da da bu metotla önce okullar açıp, devletin gücünü de arkasındaymış gibi gösterecek bir algı meydana getirerek güya devlet adına hareket ediyormuş gibi, o ülkelerde de takıyyeler ile işe başlayıp, Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarını ve saygınlığını kullanarak, o ülke yetkilileriyle temasta hiçbir sıkıntı çekmeden yol alırlar.
Cumhurbaşkanları, başbakanlar, yetkililer ve gazetecilerin o ülkelere yaptığı seyahatler sırasında, FETÖ’nün açmış olduğu okullara ziyarete götürülüp, devlet adına hareket ediliyor görüntüsüyle, Orta Asya ve Balkanlardaki kardeş ülkelerle eğitim köprüleri kurmak üzere bu okullar ve yurtlar vitrinde devlet eliyle yapılıyormuş gibi bir imaj hep kullanıldı.
1996-97 yıllarında, önce Kuzey Irak’ta açılan okullar ve üniversite ile, sonra Afrika’da özellikle Benin, Fas, Tunus, Cezayir ve diğer Orta ve Güney Afrika ülkelerindeki okullarla, FETÖ faaliyetleri bu devletlerde başladı.
Osmanlı’ya duyulan hayranlıktan dolayı, Türklere karşı ciddi bir sempati oluşmuştu. Bu sempatiden dolayı FETÖ, Kuzey Afrika’dan başlayarak, diğer Afrika ülkelerini, hızlı bir şekilde ele geçirmeye başladı. FETÖ Afrika’da aynen Asya’da olduğu gibi rekabetsiz boş bir alan olarak Afrika’yı boş bir alan olarak gördü ve örgüt üyelerine, bütün Afrika’ya dağılmalarının emrini verdi. (Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da sığınmacılara karşı, zorlukların ve formalitelerin çok sıkı olmasından dolayı, sığınılacak yer olarak Afrika’yı işaret etti.)
FETO ilk talimatını Ali Katırcıoğlu’na vererek, Güney Afrika’ya gidip, bir cami ve yurdu içeren büyük bir kompleks yapmasını istedi. Bu işleri çok seven Ali Katırcıoğlu, derhal Johannesburg’a gidip kolları sıvadı.