Kur’an’ımızın en çok uyarıda bulunduğu husus, düşünce kabiliyetimizi kaybetmememizdir
Okumakta olduğum Kur›an tefsirinin kapağının arkasında, düşünen bir topluluk için yazısı benim bir hayli dikkatimi çekti. (Li kavmin yetefekkerun) Kur’an-ı Kerim›de tefekkür ile ilgili 137 yerde...
Okumakta olduğum Kur›an tefsirinin kapağının arkasında, düşünen bir topluluk için yazısı benim bir hayli dikkatimi çekti. (Li kavmin yetefekkerun) Kur’an-ı Kerim›de tefekkür ile ilgili 137 yerde, kâinatta sergilenen ilahi sanatları tefekkür etmeye davet var.
100’ün üstündeki surenin üstündeki ayetlerde de, akletmeye ve düşünmeye davet var. Fakat bu kadar uyarı ve davete rağmen, en çok gündemden uzak kalan konuda, işte bu düşünmeden, araştırmadan, üzerinde tefekkür ve akıl etmeden, tezekkür etmeden, hatta karşılıklı bu konu üzerinde sohbetlerde araştırmalarda bulunmadan, doğrudan Müslüman olmanın veyahut da, doğuştan Müslüman olmanın inancı, toplumumuzda yaygın bir şekildedir.
Çevresinden gördükleriyle fıkha ait konularda farzlar, vacipler, sünnetler ve müstehaplar konuşulmaktadır. Bugünkü Müslümanlıktan anlaşılan mana: Sadece namaz, oruç, zekât, hac, abdest gibi konuların üzerinde ısrarla durulup, sakal, sarık, cübbe mevzuunu 1. derecede imanın esası gibi gündemde tutmak ve sürekli bununla gündemi doldurmak meselesi ile toplumu gerçek iman hakikatlerinden, bilinçli bir şekilde uzaklaştırılmak istenmektedir.
Bütün bu yukarıda saydığımız ibadetler, fıkha ait ibadet meseleleri, imandan sonra gelir. Kur’an-ı Kerim›de ilk gelen sure ‘oku’dur. Pek çoğu okuma yazma bilmeyen kum okyanusundaki Arap yarımadasındaki insanlar, parmakla sayılacak kadar az, cahil bir toplum olmasına rağmen, ilahi bir vahyin bu kum okyanusunda zuhur etmesi, yine ümmi bir Peygambere, 23 senelik bir zaman diliminde, ilk suresi oku olan ve bu sure içerisinde 2. defa oku denilmekte ve ikinci gelen sure ise, Kalem Suresi olmasından sonra ise, 3. Surede oku-yaz emrini aldıktan sonra, düşünce hazırlığını yapmaya yönelik olan ruha Müzzemmil suresini de, yani (örtülerinden sıyrılarak, kalk emri verilmiştir.)
4. sure olan Müddessir’de aynı emir vardır, ancak Müzzemmil’deki emir, bilgi ve düşünce ile donatılmış ruhun, bireysel kıyımına (ayağa kalkmaya yönelik) emir verirken, Müddessir’de de, bireyin kendisi dışındaki dünyaya taşması istenmiştir.