Yetkilerini zulüm olarak kullanan rektörlerin uygulamaları yeniden incelenmelidir
Tüm üniversitelerden ulaşan şikâyetlerin benzerliği, vatansever öğretim üyelerine uygulanan yıldırma taktikleri, FETÖ`nün görevde olan elemanları aracılığıyla, üniversitelerde tam gaz etkili...
Tüm üniversitelerden ulaşan şikâyetlerin benzerliği, vatansever öğretim üyelerine uygulanan yıldırma taktikleri, FETÖ`nün görevde olan elemanları aracılığıyla, üniversitelerde tam gaz etkili olduğunu ve hâlâ kadrolaşmaya devam ettiğini göstermektedir.
FETÖ’nün üniversite teşkilatlanmalarına ilişkin malumat eksikliği, zaman darlığı, örgütün asimetrik, uluslararası yapısı gibi zorluklar sebebiyle, mahkemeler ByLock ve tanık beyanlarına yoğunlaşmış durumdadır. Oysa üst düzey örgüt üyelerinin ByLock kullanmadığı, çocuklarını örgüt okullarına göndermediği, Bank Asya’ya para yatırmadığı bilinmektedir.
Üniversitelerde, FETÖ yapılanması ve bu yapılanmaya ilişkin vakıalarla bunların delillerini ayırt eden saptamalar önem arz etmektedir.FETÖ’cüler üniversitelerde neler yaptılar, kripto FETÖ’cüler nasıl tespit edilebilir, bunun üzerinde durmak gerekir. Aşağıda FETÖ’nün üniversiteleri ele geçirebilmek için müracaat ettiği yöntemler ve kripto FETÖ’cüleri tespit edecek karineler ele alınmıştır.
Örgütün üniversiteyi ele geçirmesinin en kolay yolu rektörü belirlemektir. Zira rektör istediği gibi kadro ilanı vererek, akademisyen kadrolarını doldurmaktadır.
FETÖ’cü kadrolaşmanın sacayağı Genel Sekreter ve Daire Başkanı ile tamamlanır. FETÖ’cüleri usulsüz olarak kadrolara alan yönetimin de FETÖ iltisaklılığı sorgulanmalıdır.
İhtiyaç olmadığı halde fakülteler, bölümler açılmış, öğrencisi olmayan bu bölümlere yerleştirilen öğretim elemanlarına yıllarca maaş ödenmiştir. Bunlar kimdir?