YÖK ve üniversitelerimiz FETÖ’ye kaptırılmayacak kadar önemlidir
FETÖ’nün devletin tüm kurumlarına yerleştirdiği, en üst makamları ele geçirdiği, 15 Temmuz darbe girişimi ile açığa çıkmıştır.Bu kurumlardan YÖK yaptığı...
FETÖ’nün devletin tüm kurumlarına yerleştirdiği, en üst makamları ele geçirdiği, 15 Temmuz darbe girişimi ile açığa çıkmıştır.
Bu kurumlardan YÖK yaptığı açıklamada, FETO temizliğini kendisinin yapmadığını, bu işi üniversitelerin yönetimine bıraktığını söylemiştir.
Üniversitelerde başta rektörlük olmak üzere, dekanlık, müdürlük, Daire Başkanlığı gibi kritik pozisyonlar, çok önceden FETO tarafından ele geçirilmiş olduğu, MİT ve Emniyet tarafından tespit edilmiş, afişe olmuş elemanlarını ihraç etmiş, böylece FETO temizliği yapılıyor görüntüsü verilmiştir.
Öte yandan FETÖ soruşturmalarını sulandırmak amacıyla, kendilerine muhalif olan, FETÖ ile hiçbir ilgisi olmayan, atıp kurtulmak istedikleri personelleri de ihraç listelerine ekleyerek, bir taşla iki kuş vurmuşlardır.
YÖK ve üniversitelerde gerçek bir FETÖ temizliği yapılmamıştır. Bana ulaşan bilgilerden de anlaşılıyor ki; YÖK ve üniversiteler hakkında şikayet ve sorunlar uzayıp gitmektedir. Ekonomik kalkınma şartı içinde üretimin vurgulandığı ve eğitim kalitesinin artırılması için her türlü fedakarlığın devletimiz tarafından yapılmaya çalışıldığı şu günlerde, üniversitelerin ne kadar önemli olduğu hususundan yola çıkarak, YÖK ve üniversitelerin tekrar tekrar gözden geçirilmesi kaçınılmazdır.
Üniversitelerde hâlâ FETÖ’cüler cirit atarken, tam gaz hiç ihtiyacı olmayan bölümlere dahi, yeni akademisyen alımları devam etmektedir. Eleman alımı için verilen kadro ilanlarının şartına bakıldığında, doğrudan alınmak istenen şahısların, özellikle (TEZ) konuları, çalışmaları yer almaktadır. Yani adrese teslim TEZ çalışma ilanları verilmektedir. Bilimsel yeterlilik yarışı olmadan, işi en iyi yürütecek akademisyeni, pek çok aday içerisinde seçmeden, hedeflenen kişiyi kadroya dahil etmek, akademik ruha uygun mudur?