Halka düşen görev...
ABD Merkez Bankası toplantısı başladı. FED’in bir puanlık faiz artışı kararını dört çeyreğe bölerek alması beklenmeli. Bu toplantının akabinde FED faizi çeyrek puan artıracaktır....
ABD Merkez Bankası toplantısı başladı. FED’in bir puanlık faiz artışı kararını dört çeyreğe bölerek alması beklenmeli. Bu toplantının akabinde FED faizi çeyrek puan artıracaktır. Zaten bu artışı bizim piyasalarımız çoktan satın aldı. Siz, şom ağızlıların atmasyonlarına kulak asmayın. 2016 yıl sonunda doların çıkabileceği en yüksek seviye 3,10’dur. Dolar 2016’yı en fazla bu seviyede kapatır. Yabancı sermaye girişi; Rusya krizi derinleşmez ve AB ile ilişkiler beklenilen düzeyde canlanırsa artar.
Rusya ile gerilim yaşadığımız bugünlerde biraz da mülteci sorununun tetiklemesiyle AB ile Türkiye arasında bahar havası hakim. AB ile müzakereler hızlanıyor. AB’ye vizesiz seyahati hayal görenler bile son gelişmeler karşısında şaşkın. “Ekonomik ve Parasal Politikalar” faslı olan 17’nci fasıl iki yıl aradan sonra açılan ilk fasıl oldu. Bu fasıldan Türkiye’ye iki ev ödevi çıktı. Enflasyonun yüzde 1.5-2, uzun dönem faizinin yüzde 3.5’a çekilmesi gerekiyor. Türkiye Maastricht kriterlerinden kamu açığı ve kamu borçları kriterlerini karşılıyor. Düşük enflasyon ve düşük faiz kriterlerinde henüz sorun var. Merkez’in bağımsızlığı ve Maastricht kriterleri tam sağlanırsa Türkiye Avro’ya geçecek. Eğer Kıbrıs’ta devam eden görüşmeler anlaşma ile sonuçlanırsa 2016’da Türkiye en az 5 faslı daha açabilir, böylece AB süreci canlanır ve hızlanır. Bu canlanma ekonomimizi pozitif yönde etkileyecektir.
İhracata dayalı bir ekonomide Rusya-Suriye-Irak ve İran gibi ihracat pazarlarında daralma olması tabii ki ekonomiyi olumsuz etkileyecektir. Türkiye alternatif pazar arayışını hızlandırmak durumundadır.
Türkiye’nin tüm yumuşatma ve sakinleştirme çabalarına rağmen Rusya yönetimi tansiyonu artıracak açıklamalar yapmaya devam ediyor. Ama bu ısrarını sürdürmesi beklenemez. Son OPEC toplantısında üyeler petrol fiyatlarını değil üretimi artırma kararı aldı. Bu karardan sonra petrol fiyatlarının daha da düşmesini beklemek gerekir. Petrolün varili 90 dolar düzeyinde iken Rusya’nın bütçede rahatça kullanabileceği 470 milyar dolar rezervi bulunuyordu. Petrol 40 dolarlara düşünce bugün bu rezerv 250 milyar dolara düşmüş durumda. Eğer petrol fiyatları artmaz ise Rusya bu rezervi 2017 sonbaharında bitirir. Yani Rusya da ekonomik açıdan çok rahat değil. Türkiye’ye sattığı gazı kesebilme lüksü yok. Aldığı yaptırım kararlarını da uzun vadeli uygulayamaz. Kendi ekonomisi de bunun için müsait değil. Ayrıca nükleer santral yatırımının bu krizden etkilenmesi de söz konusu değil. ‘Her şey dahil’ sistemiyle en ucuz tatili Türkiye’de yapan Rus vatandaşları son alınan önlemlere çok tepkili. Soçi ve Kırım’ın bile tatil için Türkiye’den çok pahalı olduğu biliniyor. Yani karşılıklı bağımlılık bu sorunun uzun süre devam edemeyeceğini gösteriyor.