7 Haziran-1 Kasım: "Seçmenin verdiği ve seçmenin aldığı mesaj!"
ir olay olup bittikten sonra arka planını en iyi açıklayanlara "tarihçi" denildiği rivayet edilir. 1 Kasım seçimlerinden "tek başına iktidar" çıkabileceğini öngörmüş ama bu...
ir olay olup bittikten sonra arka planını en iyi açıklayanlara "tarihçi" denildiği rivayet edilir. 1 Kasım seçimlerinden "tek başına iktidar" çıkabileceğini öngörmüş ama bu ölçüde başarıyı tahmin edememiş biri olarak, bugünden değerlendirme yapmanın kolaylığını peşinen kabul ediyorum.
"Ben demiştim" diye ortaya çıkmanın makbul davranış tarzı olmadığını da dikkate alarak, 27 Haziran 2015 tarihli yazımdaki son paragrafı hatırlatmak istiyorum:
"... Türkiye, 7 Haziran seçimlerinin 'sağlamasını yapmaktan' çekinmemelidir. Denilebilir ki, 'Tablo değişmeyecek, vakit ve nakit kaybı olacak!' Bu gerekçe makul olsa bile Kasım ayında yenilenecek seçim bir tür 'referanduma dönüştürülebilir.' Seçmene, 'tek başına iktidar mı, koalisyon mu istiyorsun?' diye sorulabilir!"
7 Haziran seçimlerini "seçmenin verdiği mesaj", 1 Kasım seçimlerini ise "seçmenin aldığı mesaj" olarak okumak mümkün. 7 Haziran'da "AK Parti'ye", 1 Kasım'da "muhalefete" ders verildiği açık. AK Parti, seçmenin uyarılarını en fazla dikkate alan parti kimliği ile öne çıktı.
7 Haziran-1 Kasım arasında geçen süre gösterdi ki,
Türkiye, "siyasi, güvenlik ve ekonomik istikrarını" aynı anda kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı ve bunun bedeli çok ağır olacaktı.