AK Parti... “Bir umut, bir ses, yeni bir nefes”
Dün, AK Parti'nin16. kuruluş yıldönümü törenlerindeydik. AK Parti'yi benzersiz kılan yanları bir kez daha gözlemledik. Çok partili hayat tecrübesi 70 yılı aşan bir ülkede, iktidar partisinin 16. yaşında...
Dün, AK Parti'nin16. kuruluş yıldönümü törenlerindeydik. AK Parti'yi benzersiz kılan yanları bir kez daha gözlemledik. Çok partili hayat tecrübesi 70 yılı aşan bir ülkede, iktidar partisinin 16. yaşında olması başlı başına önemli bir hadise. AK Parti; demokrasisi darbelerle ezilmiş, ekonomisi krizlerle sarsılmış Türkiye'ye bir umut, bir ses, bir nefes oldu. Siyasetin sadece ve sadece millet eliyle ve millet için yapılacağı ilkesini, hayalden gerçeğe taşıdı. Türkiye -her türlü- vesayetle yüzleşmeyi ve üstesinden gelmeyi bu dönemde öğrendi. Siyasette yeni bir çekim merkezi inşa edildi. Hükümet sistemi, anayasal zeminde yeniden kuruldu.
AK Parti'nin kesintisiz iktidar sürecinde ve geniş kitlelerin desteğini almasında ekonomik alandaki başarıların payı da yadsınamaz. Milli gelirin artışı, enflasyonun tek haneye düşmesi, Lira'dan 6 sıfır atılması, kamu maliyesinin iyileştirilmesi, banka bilançolarının düzelmesi, sağlık, ulaştırma, enerji alanındaki yatırımların hız kazanması, "millet için ekonomi" hedefinin söylemden öte mümkün olabileceğini ortaya koydu.
Bugün AK Parti, kendi kırdığı rekorları aşması gereken noktada değerlendiriliyor. Siyasi rakiplerinin hiçbiri AK Parti'nin koyduğu çıtanın yanına bile yaklaşamazken eleştirilen konu, AK Parti'nin son dönemde kendi çıtasının altında kalmasından ibaret. Tabii ki burada haklı ve makul mazeretler de var. Hukuk darbesinden askeri darbeye kadar varan her türlü müdahale girişimleri, küresel ekonomik dalgalanmalar, bölgesel güvenlik riskleri, terör... Bu başlıklardan biri bile bir ülkenin yıllarca kendine gelememesi için yeterli iken Türkiye, aynı anda birden fazla belayı defederek, ayakta kaldı ve yoluna devam edebildi.
Zaman içinde görüldü ki AK Parti'ye seçim kazandıran üç önemli özellik söz konusu. "Güvenistikrar, kararlı liderlik ve kalpleri kazanma kabiliyeti!" Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın şahsında vücut bulan bu özellikler, yenilenme çabasındaki AK Parti'nin yeniden ele alması gereken kriterler olarak da ön plana çıkıyor. Siyasette "tevazu, samimiyet, halktan biri olma" mayası bozuldu mu, sürdürülebilirlik kayboluyor. Kamu gücüne yaslanan aktörlerin sayısındaki ve şımarıklığındaki tırmanış ise er ya da geç siyaseten fatura ediliyor. İşte bu nedenle Cumhurbaşkanı, fiziki yatırımlar kadar insanı merkeze alan reçetelerin önemini ve gönüllerde yer etmenin değerini vurguluyor.