Çakalların faiz oyunu
Türkiye ekonomisi üzerine oyun oynayanların geleneksel senaryosudur... "Sonbahar sendromu!" Esasen, bu çevreler belli periyotlarla sürekli risk üretirler. Hatırlayalım. Yılbaşında bütün dertleri "Merkez Bankası" idi. Merkez...
Türkiye ekonomisi üzerine oyun oynayanların geleneksel senaryosudur... "Sonbahar sendromu!" Esasen, bu çevreler belli periyotlarla sürekli risk üretirler. Hatırlayalım. Yılbaşında bütün dertleri "Merkez Bankası" idi. Merkez Bankası'nın politika araçlarını kullanmadaki bağımsızlığını tartışmaya açıyorlar, yüksek faiz dayatmasında bulunuyorlardı. Kaşı açık boksör misali Merkez Bankası'na vurdukça vurdular. Ama Cumhurbaşkanımız kararlı durup, banka da temel ilkelerini muhafaza ve müdafaa edince, bir süre sonra geri çekildiler.
Şimdilik Merkez Bankası'nın peşini bırakan malum piyasa oyuncularının, bu kez Hazine'yi tartışmaya açma çabasını dikkatle izlemekte fayda var.
Türkiye ekonomisinin en güçlü yanı konumundaki "kamu maliyesi ve borç stoku" başlıklarının yeni bir faiz spekülasyonu için bahane edilmesi kuvvetle muhtemel. Bununla birlikte ana noktayı gözden kaçırmamak lazım. Hazine, 2009 yılındaki küresel finansal kriz şartlarından sonra ilk kez bu yıl piyasaya yaptığı ödemeden daha fazla borçlanacak. Hazine'nin, borçlanma limitini artırma gerekçesini, samimi piyasa aktörlerine açık ve şeffaf şekilde anlatması gerekiyor. Kimse, Türkiye'nin 2016 yılında büyük bir belayı def ettiğini, hain darbe girişimini püskürttüğünü, ekonominin geçen yıl bir ara daraldığını, reel sektörü ve bankacılık kesimini ayakta tutma adına Hazine'nin ciddi yükler üstlendiğini göz ardı edemez.
Demem o ki... Gerçekler ortada iken, bu yılki borç limitinin aşılmasını bir sefere mahsus ve geçici gelişme olarak izah edecek tarzda piyasa yapıcısı finansal kuruluşlarla konuşulması büyük önem arz ediyor. Aksi takdirde, eşkalini iyi bildiğimiz bir grup piyasa çakalının Merkez Bankası faizlerini zorlamak için Hazine borçlanma faizlerine atak yapması sürpriz olmaz!