“Gel, gel taktiği”, itibar suikastı, senaryo hükümet arayışı
Paraya yön veren küresel oyuncuların karar çizgisini izlemek her zamankinden çok daha önemli. Nedeni gayet açık... Türkiye, 2023'e kadar uzanan siyasi perspektifini belirleyecek genel seçimin eşiğinde iken, özellikle...
Paraya yön veren küresel oyuncuların karar çizgisini izlemek her zamankinden çok daha önemli. Nedeni gayet açık... Türkiye, 2023'e kadar uzanan siyasi perspektifini belirleyecek genel seçimin eşiğinde iken, özellikle sıcak para profesyonelleri ilginç çalışmaların içindeler. Esasen bu faaliyetin bir yönü "müstakbel ekonomi yöneticileri" üzerinden kurgulanıyor, bir diğer yönü ise "hükümet senaryolarına" dayandırılıyor.
AK Parti'deki üç dönem kuralı nedeni ile parlamento bazlı siyasete bir dönem ara verecek bazı isimlere bugün güzelleme yazan piyasa aktörlerinin, 12 yıl önce adeta alay ettiklerini unutmuş değiliz. Örneğin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan. Krizle sarsılmış ekonomiyi düzlüğe çıkarma görevini üstlendiğinde henüz 36-37 yaşında idi. Burada hatırlatmak istemeyeceğim tanımlamalarla hafife alınıyordu. AK Parti'ye duyulan güven ve Başbakan'ın siyasi kararlılığı sayesinde Babacan da hareket alanı buldu ve "kurallı, öngörülebilir, güven veren ekonomik ortamın" tesisi için çaba sarf etti. 2002 şartlarında Babacan'ın imajını aşağıya çekerek, adeta teslim almaya çalışan çevreler, bugünlerde kapsamlı siyasi kadro değişimi yaşanacağını bildikleri için yine alışık olduğumuz numaralara başvuruyorlar. Bir tür "gel gel" taktiği diyebileceğimiz yöntemle, ekonomi yönetiminde rol alması muhtemel isimlere dönük önce algı operasyonu başlatılır. İtibar erozyonuna uğratılmaları hedeflenir. Sonra, yeni siyasetçilerden, "Bizi yanlış tanıyorsunuz" diye savunma pozisyonuna geçmeleri beklenir.