Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz!
Hükümet, ekonomide durgunluk riskine karşı çok önemli tedbirler aldı. Özellikle KOBİ'lere, esnafa "can suyu" sağlayacak bir paket açıkladı. Paketin içinde bir kredi teşviki vardı ki, büyük ilgi...
Hükümet, ekonomide durgunluk riskine karşı çok önemli tedbirler aldı. Özellikle KOBİ'lere, esnafa "can suyu" sağlayacak bir paket açıkladı. Paketin içinde bir kredi teşviki vardı ki, büyük ilgi gördü. Binlerce KOBİ, kredi için sıraya girdi. Ve işte o noktadan itibaren siyasetçi ile bürokrat arasındaki fark ortaya çıktı. Hayırlı bir iş, organizasyon ve zamanlama sorunları, bankaların tutumları, yeterli ve etkili bilgilendirme eksikliği yüzünden, tepki çekmeye başladı. Yani teşekkür alacağını uman siyasetçi, eleştiri oklarının hedefi haline geldi.
Konu şu... KOSGEB'in bütçesinde yerli makine alımını, haliyle üretimini desteklemek üzere duran 150 milyon lira kaynağın yıl sonundan önce harcanamayacağı görüldü. Ne de olsa makine siparişi ile teslimi arasında birkaç aylık zaman dilimi söz konusu... Bunun üzerine KOSGEB'in makine teşvik fonunun, merkezi bütçeye iade edilmesi yerine, KOBİ'ler için seferber edilmesi düşünüldü.
"1 yılı ödemesiz, 3 yıl vadeli 50 bin liraya kadar faizsiz kredi!"
Gerçekten çok cazip bir imkân bu. Nitekim 244 bin 800 KOBİ talepte bulundu.
Bu arada, KOSGEB kredisine aracılık eden bankalara da soruldu. 150 milyon liralık KOSGEB kaynağı karşılığında, 750 milyon liraya kadar kredilendirme yapılabileceği söylendi.
***
Sistem basit ve netti ama idare hazırlıksızdı. KOBİ başvuruları yeteri hızla alınamadı. Değerlendirme kriterleri ilk günden belirgin ilan edilemedi. Hangi ile ne kadar kaynak tahsis edileceği çok zaman aldı. Vs vs...