Külliye... Piyasalar... Enflasyon... McKinsey...
Türkiye'nin her yönüyle yeniden ekonomiye odaklanmasının sayısız faydaları ortaya çıkıyor. Sadece Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki uzman ekiple, piyasalar arasındaki makasın kapanması...
Türkiye'nin her yönüyle yeniden ekonomiye odaklanmasının sayısız faydaları ortaya çıkıyor. Sadece Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki uzman ekiple, piyasalar arasındaki makasın kapanması, anlayış farklılıklarının giderilmesi bile başlı başına önemli. Ki bugün Ankara'da bu yönde önemli bir toplantının da gerçekleşmesi bekleniyor. Pozisyona göre yorum ve değerlendirme marjı olarak nitelendirilebilecek bu durumun iyileştirilmesine dönük süreç TÜSİAD'ın son Ankara ziyaretinde gelişti. Esasen içeriği hayli zorlu seyreden o görüşmenin detaylarını buraya yansıtmak çok da gerekli değil. Nihayetinde amacımız üzüm yemek. Bu nedenle kişilere takılmak yerine politikalara, çözüm önerilerine ve iletişim diline yoğunlaşmak daha doğru.
Kısa vadede, kur bahanesi ile fiyatlarda oluşan köpüğün alınması bir ihtiyaç. Bu amaçla fiyat değişkenliğinin en yüksek olduğu sektörlerin temsilcileri ile görüşülmesi yerinde hamle.
Orta vadede, az sayıda firmanın fiyatlar genel seviyesini belirleme gücüne neşter vurulması ve rekabet hukuku boyutuna ilişkin önlemlerin devreye girmesi de bir zorunluluk. Bu noktada, gıda fiyatlarının ayrıca ele alınması da kaçınılmaz.
Uzun vadede ise ithal girdi bağımlılığının çözülmesi lazım. Türkiye'yi sadece finansal cari açık veren bir ülke gibi görmek eksik analiz olur. Türk sanayisinin, ithalatla ayakta duran, ilk kur şokunda sermayeyi tüketen yapıdan kurtarılması da uzun dönemli reçetelerle mümkün.