NATO senaryosu, S 400’ler ve Türkiye’ye karşı operasyonlar
NATO zemininde Türkiye'ye çekilen "ahlak dışı operasyonun" bir tesadüf olmadığını, yeni NATO planlamalarına da dikkat etmek gerektiğini belirterek yazıya giriş yapayım. Suriye krizinin en kritik anlarında Patriot...
NATO zemininde Türkiye'ye çekilen "ahlak dışı operasyonun" bir tesadüf olmadığını, yeni NATO planlamalarına da dikkat etmek gerektiğini belirterek yazıya giriş yapayım. Suriye krizinin en kritik anlarında Patriot hava savunma sistemlerini çekerek Ankara'yı zayıf duruma düşürmekle kalmayıp, Türkiye'nin bu yöndeki teknolojik yeteneğini geliştirmesine de yardımcı olmayan NATO'nun, Rusya'dan temin edilmekte olan S 400 hava savunma sisteminden rahatsızlık duyması sürpriz değil. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, "O iş bitti" açıklamasını da dikkate alarak detaylarına girmeden kısa bir bilgi vereyim. İlk etapta 1.5 milyar dolarlık bir paket söz konusu. İçinde taksitli ödeme seçeneği ve satıcı kredisi de mevcut. Ve bu konunun mali detayları bu hafta tamamlanacak.
Sıcak paranın her an aradığı dış siyasi risk unsurları devrede.
Kâr realizasyonu peşinde koşan para oyuncuları sahada.
Aktifini büyütmek ve en büyük olmak derdindeki bankalar en önde.
Sendikasyon kredilerini çevirmek için ek beklenti içine giren finans grupları da sırada.
Dolayısıyla, faizlerin artmasını sağlasalar, kendilerince Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın bileğini bükmüş olacaklar. Oysa "köprü pozisyonuna getirilmek istenen gücün" Türkiye olduğu çok açık. Ve şunu da iyi biliyoruz ki 2018'in ilk aylarından itibaren enflasyon yeniden tek haneye inecek ve halihazırdaki "geçici çift haneli enflasyon" gerekçesi de ortadan kalkacak. İşte bu yüzden, "faiz oyununa gelmeden" biraz daha dayanmak ve 2018 sonrasını görerek hareket etmek en doğrusu.
İçinden geçtiğimiz zorlu süreç, ekonomi yönetimindeki kadroların, bir ağızdan ve aynı kararlılıkla konuşmasını, konuştuklarını hayata geçirmesini ve piyasaları ikna etmesini gerektiriyor. Vatandaş, bugünkü puslu ortamda kimin inançlı çalıştığını, kimin yarım ağız beyanla kaçamak yaptığını, kimin inanmadığı halde bir iki cümleyi güç bela yan yana getirdiğini feraseti ile görüyor.
Özetle... Türkiye ekonomisi, büyük bir sınama ile karşı karşıya. Büyük sınavları inananlar, çalışanlar ve kararlılık gösterenler kazanır.