Suriye’de ABD ve Rusya ile pazarlıkların perde arkası
Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Görev Gücü'nün Suriye'deki yerel unsurlarla birlikte sürdürdüğü harekâtın ABD ve işbirlikçileri ile Rusya ve ortakları açısından tam olarak...
Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Görev Gücü'nün Suriye'deki yerel unsurlarla birlikte sürdürdüğü harekâtın ABD ve işbirlikçileri ile Rusya ve ortakları açısından tam olarak karşılığı nedir?
Bu sorunun yanıtı oldukça çok yönlü ve karmaşık aslında. Neden?
Çünkü, Suriye'de savaş sona yaklaşırken küresel ve bölgesel aktörler, güncel pozisyonlarını, saha hâkimiyetlerini tescillemeye ve bu arada birbirlerinin ayaklarına basmamaya çalışıyor. İşte bu nedenle TSK'nın Suriye'de yürüttüğü harekâtın, ABD güdümündeki Suriye Demokratik Güçleri'ne dahil bazı grupların Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) katılması ve ÖSO güçlerinin moral kazanması gibi boyutları birçok hesabı sarsıyor!
Ayrıca... Öyle noktalar var ki silahlı unsurların karşı karşıya gelmesi riskini de içeriyor.
***
Öncelikle, Türkiye açısından hassas olan sorulara yanıt bulalım...
ABD'nin, kara gücü olarak kullandığı Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) askeri varlığı ne kadar?
Yaklaşık, 4 bin 500- 5 bin kişi.
SDG içinde, terör örgütü YPG mevcuduna dahil silahlı gücün sayısı nedir?
2 bin dolayında YPG'li olduğu biliniyor.
- Peki, kuzey Suriye boyunca silahlı veya silahlandırılabilecek Kürt grupların sayısı ne kadar?
Milis güçlerle birlikte bu sayının 15 bini bulduğu bildiriliyor.
***
Meselenin bir başka yönü, Rusya.
Soru şu: Türkiye'nin, Cerablus operasyonuna Rusya nasıl bakıyor? Rusya'nın bakışı, TSK'nın ve ÖSO'nun güneye inmemesine dönük. TSK'nın, YPG'nin de hedefindeki El Bab ve daha güneyine yönelmesi halinde Rus askeri ile karşılaşması ihtimal dahilinde. İki taraf da bunu istemiyor. Rusya, stratejik önemde gördüğü Halep'in rejim güçlerince kuşatılmasına dönük bir harekâta odaklanıyor.