TMSF örneği... FETÖ’cü olmadığını ispat şartı!
15 Temmuz'u usul usul ikinci plana iten, FETÖ ile mücadelede alınan kararların gerekliliğine odaklanmadan bir "mağduriyet çerçevesine" takılıp kalan siyasi yaklaşımlar ülke için büyük risk....
15 Temmuz'u usul usul ikinci plana iten, FETÖ ile mücadelede alınan kararların gerekliliğine odaklanmadan bir "mağduriyet çerçevesine" takılıp kalan siyasi yaklaşımlar ülke için büyük risk. Örgütün, kalıp cümlelerle düzenlenmiş dilekçelerle devleti oyalama, kamuoyunun merhametini istismar etme ve ana muhalefetin manipülasyonuna malzeme üretme çabasına rağmen yine de tek bir kişinin bile hukukunun çiğnenmemesi önemli. Hükümet de bu noktada duyarlı. Muhalefetten, iş dünyasından, parti teşkilatlarından yönlendirilen her başvuru, büyüteç altına alınmakta. Hatta FETÖ'cüleri tespit eden komisyon ile FETÖ'cü olduğu gerekçesi ile devletten uzaklaştırılanların itirazlarını ele alan komisyonlar da ayrıştırılmış durumda.
Lakin... "İtiraz yolu ile FETÖ mücadele sürecini sekteye uğratma" taktiklerine karşı devlet kurumları teyakkuzda olmak zorunda. Bu amaçla belirlenen güncel ölçüler dikkate değer. O ölçütleri anlatmadan önce, benzer bir başka örneği hatırlatarak devam edeyim.
***
Türkiye'nin büyük bedel ödediği 2001 krizinin altında banka hortumları da büyük yer tutuyordu. Yetimin hakkının takibi için Aralık 2003'te özel bir yasa çıkarıldı. 5020 sayılı yasa ile TMSF'ye, hortumcu bankacılar, yakınları, ortakları, bu bankalardan muvazaalı kredi kullananlara karşı "süper yetki" verildi. TMSF, hortumcular ve bağlantılı olanların mal varlıklarına el koyma ve kamu alacağını tahsil etme imkânı elde edince, sesler yükseldi.