Ya dayatırım ya da dağıtırım
Sabah Gazetesi Yazarı Okan Müderrisoğlu'nun bugünkü (29.12.2022)''Ya dayatırım ya da dağıtırım'' başlıklı yazısı.
Çankaya Belediyesi'nin Ahlatlıbel'deki Tesisleri masa kurulup, rol dağıtılan bir merkeze dönüştü. 6'lı Masa'nın temelleri orada atıldı. Ekrem İmamoğlu'na ayar orada verildi. CHP ile İYİ Parti arasındaki krizi çözüm denemesi de orada gerçekleşti. Ve önceki akşam bir kez daha görüldü ki... Esasen 6'lı Masa diye bir şey de yok. Var olan, 2'li Masa ve diğerleri. Yani CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Dostlarımızla iktidar olacağız" söylemi ve bunun arkasına takılan İP Genel Başkanı Meral Akşener söz konusu. Haliyle iktidar mücadelesi de bu iki partinin üst yönetimi ve sözcüleri arasında geçiyor. Meseleye, sosyal medya yerleşik aktörler de ikbal bekledikleri parti veya adaya göre müdahil oluyor! Karşılıklı atışmanın dozu artınca, kulak çekme polemiği tırmanınca, iki genel başkandan biri, diğerinin evinin içine karışınca, tüm ilkeler askıya alınıyor, siyasal bilek güreşinin masası ve kuralları öncelik haline geliyor.
Öyle karmaşık senaryolara da gerek yok kanımca...
Cumhurbaşkanlığı adaylığından feragatini beyan eden Sn. Akşener, Masa'nın cumhurbaşkanı adayını belirleme gücünü elinde tutmak istiyor. İki belediye başkanı arasında gidip geliyor... "İmamoğlu mu, Yavaş mı?" diye bakıyor. Ekrem Bey'i önde tutup, Mansur Bey'i yedekte bekletiyor. Ama "Kemal Bey'e razı olduğunu ima dahi etmiyor!" Kemal Bey'in kafasında da kırk tilki dolaşıyor. Kendisini aday ilan edecek aşamaya kadar getiriyor, Lâkin... Meselâ, "Ali Babacan da neden ortak aday olmasın ki?" diye içinden geçiriyor. DP, Deva, GP ve SP ise cumhurbaşkanlığı yarışından çekileli çok olmuş gibi davranıyor.
"Nasılsa bir hükümet programı hazırlanacak. Nasılsa seçilecek cumhurbaşkanı Masa'nın sözünü dinleyecek. O halde... Biz, önce milletvekili listelerine, bazı illerde ortak aday belirlenmesine ve sonrasında Kabine dengelerine odaklanalım" deyip, zamana oynuyorlar.
Netice olarak...
Farklı görüş ve düşüncelerin yan yana geldiği 6'lı Masa, demokratik bir harmandan ziyade, kaotik siyasal bileşimden kurtulamıyor. Ve bu terkip, dışarının etkisi olmasa da giderek toksik karakter kazanıyor.
Nitekim... Akşener'in, "İkili Masa'daki sıkılı yumruğu da... Ya bir elimdekini ya da diğerini seç. Ya dayatırım ya da dağıtırım" şeklindeki duruşu da mevsimsel gribin çok ötesinde Meral Hanım'daki sıkıntıyı teyit ediyor. "Meral Akşener nezle/grip olursa Masa zatürre olur" tezi yine doğrulanıyor. Ve bu kadar "nanemolla politik birlikten ne çıkacağı" ise milletin ferasetine kalıyor!