Hep birlikte
Saramago’nun meşhur Körlük romanında, salgın bir hastalık sonucu herkes kör olur ve görebilen tek kişinin gözünden ülkede yaşanan kaos anlatılır… Kuşkusuz bu arada insan psikolojisi, devlet, iyilik ve...
Saramago’nun meşhur Körlük romanında, salgın bir hastalık sonucu herkes kör olur ve görebilen tek kişinin gözünden ülkede yaşanan kaos anlatılır… Kuşkusuz bu arada insan psikolojisi, devlet, iyilik ve kötülük üzerine de çok şey anlatılır…
Benim için bu romanı çağrıştıran olay bunlardan hiç biri değil. Olayın kendisi… Yani bir anda bütün toplumun yanılabilme ihtimali. Herkesin mi? Evet, herkesin ve aynı anda…
Normal koşullarda Cuma gecesi yazı ve karikatürleri gazeteye gönderirim. Cumartesi günü sayfa yapılır ve Pazar günü sizin huzurunuzda olur. Geçen hafta bayram dolayısıyla birkaç saat erken gönderdim, yani Cuma gecesi değil de öğle üzeri…
Ben dahil hiç birimiz, akşam baskıya giden makette benim sayfamın ne aradığını anlamadık. Sevgili editör arkadaşım Ercan Dolapçı ve Genel Yayın Yönetmenimiz İlker Yücel… Hep birlikte…
Ertesi gün “Bizim sayfa Cumartesi’ye mi alındı” diye soran sadece karikatüristimiz Tuncay Batıbeki idi… Ercan Dolapçı ile kahkahalar arasında konuştuk.
Bir olayı toplumun neredeyse tamamı gözden kaçırır mıymış? Evet!
Peki, politikacıların, gazetecilerin ya da toplumun tamamının bir olay karşısında aynı yanılgıya düşme olanağı var mıymış? Evet!
Bir defalığına yanlışlık saysak, on beş yıl boyunca defalarca tekrarlanmasına ne diyeceğiz?
Arife tarif olmaz gayri…
GERİCİKRASİ