Kurtoğlu
Trabzon Beşikdüzü’nde halkın nefes aldığı bir parka verilmişti adı. Ve onun şehadetinden yıllar sonra yolunu şaşırmış bir belediye başkanı satmaya kalkmıştı park arazisini... Geçen...
Trabzon Beşikdüzü’nde halkın nefes aldığı bir parka verilmişti adı. Ve onun şehadetinden yıllar sonra yolunu şaşırmış bir belediye başkanı satmaya kalkmıştı park arazisini... Geçen yıl haber olmuştu. İtiraz etmiş vicdanlı vatandaş, mahkemeden dönmüş. O belediye başkanı bilmez, ama ruhu Afrin dağlarında dolanır Erdal Kurtoğlu’nun... Telsizden uçaklara, “gerekirse bizi de vurun! Yeter ki, etrafımızdakilerin hepsi imha olsun” diye anons yapan bir tim komutanı olur, destanlar yazar...
Bir Karadenizliydi. Tipik... Hızlı konuşur, hızlı düşünür, hızlı hareket eder ve hızlı sinirlenirdi. Atletti, Harp Okulu’nda kros ve yarı maraton koşmuştu. Bu özelliği ona arazide büyük bir avantaj sağlardı. Çok hızlı hareketlerle kayadan kayaya atladığı için “martı” derdi devre arkadaşları. Elinden düşürmediği bastonuyla bütünleşmiş gibiydi. Şaşırtıcı bir hafızası vardı, haritaları ezberlerdi. Çayla yaşardı adeta, sabah akşam, çay... Pahalı zevkleri, büyük özlemleri yoktu, yaşadığı hayattan mutluydu. Hepimiz gibi özel tabanca kılıflarına, teçhizata bile heves etmez, Harbiyeden verilen ne ise onu taşırdı. Ona başka bir isim ver deseler, cesaret derdim. Timinin en önünde giden bir Kurtoğluydu o...