Alors restez negre! Veya zenci kalınız!
Meşhur mareşal Mac Mahon bir gün Metz’de garnizonu teftiş ediyormuş; her subayın önünde biraz duruyor, elini sıkıyor, gönül alıcı birkaç laf edip ayrılıyormuş; bir subayın elini...
Meşhur mareşal Mac Mahon bir gün Metz’de garnizonu teftiş ediyormuş; her subayın önünde biraz duruyor, elini sıkıyor, gönül alıcı birkaç laf edip ayrılıyormuş; bir subayın elini sıkmış birkaç kelime söylemek için kafasını kaldırıp da karşısında Fransız üniforması içinde kuzguni bir Arap görünce, o kadar pembe beyaz Fransız arasında bu Araba rastlamanın şaşkınlığından olacak :- Vous etes negre ? diye sormuş, subay: ‘Oui mon Marechal’ (Evet Mareşalım) deyince ‘Alors restez negre!’ (Öyleyse zenci kalınız!) demiş.’
Edebiyatın nerede ne zaman hangi meselenin üzerine ışık tutacağı hiç belli olmaz. Onun mucizeleri kadar çıkmazları, sürprizleri kadar cilveleri de tükenmez. Resim sanatımızın vazgeçilmez simalarından Cihat Burak aynı zamanda üslupçu bir yazardır ve öyküleri kadar diğer yazdıkları da sürprizlerle doludur. Eğer bir ressam olarak tanınmasaydı edebiyat tarihimizin seçkin imzalarından birisi sayılırdı. Bu hükmü sadece Cordanlar kitabına bakarak değil, Yakutiler dahil henüz gün yüzüne çıkmamış pek çok çalışmasıyla birlikte düşünerek vermek gerekir. Zenci Kalınız ise onun öyküyle hayatı iç içe geçirdiği, biyografik yaşantı ile düşünsel duyuşu yüksek dil zevkiyle...