An gelip çattığında…
Bir anda, bir anlığına olup biter hayat sütünün taşması. Fakat durun, taşmak telaş vermesin, taşmayan aşamaz değil mi ne engeli, ne sebebi? Sevdiğinin kaş hizasından sonsuz kırlara inen bir patika görür...
Bir anda, bir anlığına olup biter hayat sütünün taşması. Fakat durun, taşmak telaş vermesin, taşmayan aşamaz değil mi ne engeli, ne sebebi? Sevdiğinin kaş hizasından sonsuz kırlara inen bir patika görür mesela birden adam. Orada bir bahar çiçeği açık ağzıyla mevsimleri emzirir. Erkeğinin gırtlağındaki adem elmasının keskin çıkığında dünyanın zirvesine tırmandığını hisseder birden kadın. Nefesi kesilir. Bunu düşünüp kurmamıştır, an dölleyici rüzgar gibi ötelerden kopup gelmiş, onun önünde el etek kapamıştır. An, onun için bir elması içine çeken güneş olup salınmıştır ölümsüzlüğün yurduna. Anı bilmeyen, onu kollayıp teslim olmayan çok çok uzun sandığı, döne dolana uzanan yolların kıvrımında yitip gidecektir çoktan....