Ateş okları...

Her iki dini bayramın da doğası yokluk ve yoksulluk üzerine dayanır. İki insan arasından dünya çekildikçe yokluğun adaleti belirir. Dünyanın adaletsizliğe boğulmuş gidişine sadece bir karşı...

Her iki dini bayramın da doğası yokluk ve yoksulluk üzerine dayanır. İki insan arasından dünya çekildikçe yokluğun adaleti belirir. Dünyanın adaletsizliğe boğulmuş gidişine sadece bir karşı koyuş değil ona bir yaşama şevki önerisinde bulunmaktır. Ramazan ayı boyunca en varlıklı olan kişi bile malın ve bedenin saldırısından beri durup arınma yoluna koyulur. Yokluğu ve yoksulluğu estetize etmek kadar bir yaşama oranı teklifinde bulunmaktır . Hem kendi içinde kendiliği aramak hem de başkası adına fedakarlığa ( diğerkamlık) koyulmak esastır bu ayda. Kurban bayramı ise gerekçesindeki sertlik kadar imgesi, mitolojisindeki bağlam kadar insan ile diğer canlılar arasındaki ontolojik eşitliği aramaktaki cüretiyle başlı başına meseledir. İnsan denilen varlık diğer canlıların sembolik vasfını oldukça...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trenle yolculuk eden adam... 19 Kasım 2024 | 86 Okunma Sezai Karakoç aralıkları… 16 Kasım 2024 | 63 Okunma İş esasa gelip dayandığında… 12 Kasım 2024 | 30 Okunma Sandalye ve ceket ya da…Kalk gidelim… 09 Kasım 2024 | 44 Okunma ‘Şiir yardım edecek kadar güçlü müdür?’ 05 Kasım 2024 | 42 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar