Bayramlar bizden önce gelir…
Bugün bayram. Fakat o daha önce gelmiş eşiğimize oturmuştur çoktan. Boğaz’ın rüzgarlı bir yerinden çıkmıştır mesela kirpiklerinde tuz. Üsküdar önlerinde kendisine gülümseyecek...
Bugün bayram. Fakat o daha önce gelmiş eşiğimize oturmuştur çoktan. Boğaz’ın rüzgarlı bir yerinden çıkmıştır mesela kirpiklerinde tuz. Üsküdar önlerinde kendisine gülümseyecek bahtlı kişiyi beklemektedir. Edirne’de Selimiye’nin kubbesinde, Antakya’da Habib-i Neccar’ın bahçesindeki portakal ağacının dalında, Van’da Tuşba kıyısında, Konya Tuzgölü’nde hasılı ışığın ve karanlığın, rüzgarın ve durgunluğun yaşadığı her yere bizim için gelmiştir bizden önce bayram. Hastanelerin loş koridorlarına, kimya laboratuarlarındaki isli cam tüplerin ağzına, Artvin Şavşat’ta Karagöl’ün dibine yağmurla birlikte dünden gelmiştir. Karadeniz’in yüksek ve çok çiçekli yaylalarında, türbelerde, akraba mezarlarında, kavlamış çevizlerin karaltısına da gelmiştir. *** Kainattaki memnun ve aşk yangını gerilimi görmek için kulak verip dinlemek gerekir onun ayak seslerini. Yeryüzünü ilk fırsatta kan ve iktidar duvarına döndürmeye çalışan kadim insanlık hastalığına bir kere daha merhem olmak, kötülükten yorulmuş çenelere şifa dağıtmak için gelmiştir bayram. Bebeklerin gözlerine bakın (ki Tanrı en çok oradadır), sabah erken köpüre köpüre kıyıya vuran denize, karşılıksız ötüp cilveleşen kuşları dinleyin.