‘Benden senden önce de vardı gün gece’ ya da tersine dünya...*
Devri zamanı fark etmez, şöyle veya böyle eline irili ufaklı bir güç geçiren ilkin etrafına yetmedi dünyaya nizam vermeye çalışır. Dirlik düzen, nizam intizam, uyum denge elbette gereklidir hem şahsi hem de...
Devri zamanı fark etmez, şöyle veya böyle eline irili ufaklı bir güç geçiren ilkin etrafına yetmedi dünyaya nizam vermeye çalışır. Dirlik düzen, nizam intizam, uyum denge elbette gereklidir hem şahsi hem de toplumsal yaşam için. Çoğu kere kişi kendi iç dengesi yanında hayat için gerekli uyumu sağlamakta bile zorlanır. Sonunda hemen her şeyin bir uyum kanunu vardır da ona varmak onu bulmak herkesin hüneri sayılmaz. Ne zaman ki gerekli olanın düzeni bozulur, terazi sakatlanır, el hileye, göz oynaklığa, dil, akıl ve mantığın ötesine taşıp mutlak güç ilahiyatına bürünür, dalganın boyu kısalır, horozun sesindeki buğu uçar, insanın iki omzundaki iki niyet meleğinin kalemi şaşar, ekmeğin tuzu kokuverir. Kimileri sen ben davası, kimleri varlık yokluk ilahiyatı, kimileri ölüm kalım meselesi yapar bir vesileyle ele geçirdiği gücü. İnsan unutulur, ölüm yok sayılır, adaletin çiçeği solar. Şairler, en çok onlar görür bu yaprak sararmasını. Bu akıl tutulmasını. İşte o vakit ters ile yüz, aşağı ile yukarı, doğru ile yanlış, haram ile helal, varlık ile yokluk bambaşka bir düzleme çekilir. Bir tür tersinden kurma, hayat verip umut aşılama istencidir başlar.
Ömer Hayyam sadece İslam...