Böylesi nerede var?

İstanbul’un tarih gören herhangi bir köşesine oturduğunuzda ilkin her şey alelade görünür. Bu aleladelikte şaşkınlıkla yazıklanma at başı gider. Her zaman bir içimizdeki bütün İstanbul...

İstanbul’un tarih gören herhangi bir köşesine oturduğunuzda ilkin her şey alelade görünür. Bu aleladelikte şaşkınlıkla yazıklanma at başı gider. Her zaman bir içimizdeki bütün İstanbul vardır bir de parçalanmış aktif İstanbul. Kültürle bir vesileyle hemhal olanlar kendi şehirlerini bulmaktan öte yol olmadığının ayırdına erkenden varıp bu çelişkiden kurtulurlar. Hatta çelişkilerden yeni hikayeler yaratırlar. Çünkü şehrin genel atmosferi içinde tarih duygusu çoktan kayıptır. İstanbul Batı Roma’ya ve Osmanlı’ya başkent olmuş bir şehir olmaktan çok nicedir yükünü nereye boşaltacağını bilemeyen yorgun taşıyıcı gibidir. Fakat detaylara her dikkat ettiğinizde ‘böylesi nerede var?’ demekten alamazsınız kendinizi.

Mesela, Azapkapı Camiini arkada bırakıp da ( Reşat Ekrem Koçu’ya göre kimi denizcilerin bazı maymunlarla akla hayale gelmez işler çevirdikleri yerdir burası) Cenevizliler zamanından mı yoksa başka bir devrin artığı mı tam kestirilemeyen sur kalıntılarının üstünden akan metro vagonlarının çığlıklarını duyunca irkilirsiniz. Kalk borusunu andıran karışıklıklar, cayırtılar yürüyen merdivenlerden mi yoksa Haliç’in dibinden mi yayılır emin olamazsınız. Ağır metala sürtünen...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trenle yolculuk eden adam... 19 Kasım 2024 | 86 Okunma Sezai Karakoç aralıkları… 16 Kasım 2024 | 63 Okunma İş esasa gelip dayandığında… 12 Kasım 2024 | 30 Okunma Sandalye ve ceket ya da…Kalk gidelim… 09 Kasım 2024 | 44 Okunma ‘Şiir yardım edecek kadar güçlü müdür?’ 05 Kasım 2024 | 42 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar