Dede Korkut bizi kurtarır mı?
Dede Korkut’u yıllarca hep savundum. Sözü bir vesileyle ona bağladım. Ölümsüz bir eser olarak yalnızlığı içinde bizi beklediğini vurguladım. Kelimenin tam anlamıyla ‘bir açık...
Dede Korkut’u yıllarca hep savundum. Sözü bir vesileyle ona bağladım. Ölümsüz bir eser olarak yalnızlığı içinde bizi beklediğini vurguladım. Kelimenin tam anlamıyla ‘bir açık yapıt’ olma vasfının Türkiye’nin birinci sınıf entelektüelleri tarafından ıskalanmasına hayıflanıp durdum. Rus, Yunan, Avrupa klasiklerine gösterilen ilgi neden ondan esirgendi çözmeye çalıştım. Folklora ve toplumun bir kesimine hapsedilmesi de haksızlıktı. Çağdaş yöntemlerle eleştirel okumalara tabi tutulması gerekiyordu. Milliyetçi reflekslerle donanmış, güç ve iktidar müptelası kesimlerce ideolojik maske yapılıp donduruluşuna da itiraz ettim. Geçtiğimiz günlerde Dede Korkut, Unesco tarafından somut olmayan kültürel miras listesine alındı. Kültürü bir aktüalite nesnesine indirgeyenler tarafından ilkin sevinçle karşılandı bu haber.