Enis Batur’a Mektup
Enis bey merhaba. Birkaç kez birlikte çalışma fırsatımız oldu. Bir süre televizyonda sonrasında da yayınevinde. Her ikisi de şanstı benim için. İnsan hep bir şey öğrenir sizden. Öğretir gibi...
Enis bey merhaba. Birkaç kez birlikte çalışma fırsatımız oldu. Bir süre televizyonda sonrasında da yayınevinde. Her ikisi de şanstı benim için. İnsan hep bir şey öğrenir sizden. Öğretir gibi değil de öylesine, olayın, hayatın içinde yaşarken olur bu. Belki unuttunuz. Bir ara ben de filtresiz Palmall tutkunuydum. Sizinkinin yanında benimkisi heves sayılırdı. Kaç yıl oldu? Dumanına bile tahammülü yok genzimin sigaranın artık. Yurtdışı seyahatlerimin birinde, televizyonda henüz idareciyken, Oslo’dan muhtemelen dört beş karton Palmall getirmiştim. Bir vesileyle telefonlaştık. Fena halde Palmall’siz kaldığınızı duyunca size gönderme zevkini yaşamıştım o kartonların. Hayır, bana borcunuz yok. Anı zevki bu sadece. Bir iş yapmanın makuliyeti, insanın geçmişini ve şöhretini öne sürmediğinde açığa çıkar. Sakinlik ve yüce gönüllülük sizde erdem.
Bu mektup nereden çıktı diyenler olabilir şimdi. Elimin altında sizin kitabınız var; Gönderilen Enis Batur. - Edebiyatımızın kırk beş yılının yazar- yayıncı mektuplaşmaları- * Mektupların aslı dostumuz değerli yazar Selçuk Altun’da imiş. Rüken Kızıler’in editörlüğünde şimdi okurlara emanet. Bir yerde söylemiştiniz ‘ben edebiyatımızın en son...