Geçip giden günlerin hesabı…

Bir yıl daha bitmek üzere... Lodos inadına dövüyor sabah vakti kayalıkları. Köpükler önce yükseliyor, sonra da bir şaka serpintisi gibi saçılıyor ortalığa. Martılar içgüdüsel bilgiyle tam...

Bir yıl daha bitmek üzere... Lodos inadına dövüyor sabah vakti kayalıkları. Köpükler önce yükseliyor, sonra da bir şaka serpintisi gibi saçılıyor ortalığa. Martılar içgüdüsel bilgiyle tam dalgaların köpürdüğü yerde toplaşıyorlar. Uzaktan yakından, dipten yüzeyden ne kopup getiriyorsa rüzgâr, ondan pay almanın derdindeler. Belki midyeler, belki balıklar, belki yosunlar, belki tadını yalnız onların bilebileceği canlılar... Hayat da bazen böyle lodos gibi yükselip vurur kıyımıza. Başımız döner. Dengemiz bozulur. Bizden de sağa sola bir şeyler saçılır. Poyrazın, karayelin, meltemin, imbatın, kasırganın, türlü türlü rüzgârların sembolik hâli eksik olmaz hayattan. İnsana düşen belki de bundan düşünceler çıkarmak, hayatını, duygu ve düşünce...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trenle yolculuk eden adam... 19 Kasım 2024 | 86 Okunma Sezai Karakoç aralıkları… 16 Kasım 2024 | 63 Okunma İş esasa gelip dayandığında… 12 Kasım 2024 | 30 Okunma Sandalye ve ceket ya da…Kalk gidelim… 09 Kasım 2024 | 44 Okunma ‘Şiir yardım edecek kadar güçlü müdür?’ 05 Kasım 2024 | 42 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar