Geleceği düşünmek...
İnsanoğlunun en çok peşine düştüğü şeylerin başında geleceği bilmek gelir. Teolojide ‘gayb’ ile çerçevelenmesi bile onun ne denli üst bir konumda durduğunu gösterir. Yine de insanın en...
İnsanoğlunun en çok peşine düştüğü şeylerin başında geleceği bilmek gelir. Teolojide ‘gayb’ ile çerçevelenmesi bile onun ne denli üst bir konumda durduğunu gösterir. Yine de insanın en zayıf noktasıdır geleceği/gaybı bilememek. Fakat geri durmaz, müneccimlerden, rüyalardan, tesadüflerden, falcılardan medet umar insanoğlu. Değişik yollar bile icat edilir bu çaresizlik karşısında. Zamanda ileri geri yolculuklardan tutun da distopik tasavvurlara değin bir yığın yol hala insanların ilgisini çekiyor. Kişinin dünya ile kurduğu ilişkinin doğasına bağlı olarak da etki gücüne kavuşuyor bu arayışlar. Sadece fertler değil, sosyal gruplar, şirketler, devletler de pozisyon alırlar geleceği bilmek adına. Bir güç ve strateji savaşının ortasında olan sonuçta yine insana olur. Ne ruhen huzura ne ekonomik refaha ne de idealize edilmiş hak ve özgürlüklere kavuşabilir. Sağlık içinde güvenli ve kaliteli yaşama hakkı hala dünyanın her yerinde güçlü ve zenginlerin ayrıcalığı olmayı sürdürür ayrıca.
Neden geleceği bilmek istiyor insanoğlu? Gaybı bilmekle eline ne geçebilir? Bir kere olsun geleceği bildiğinde gerçekten varlığında hiç tecrübe etmediği bir büyük aydınlanma mı yaşayacağını...