Gelecekten ummak…

Yaz sıcağında bir gölgelik bulmak az kıymetli değil. Kent hayatı gittikçe gölge denilen odoğa armağanı çiçeklenişi aramızdan koparıyor. Ancak kentten uzaklaştıkça onunla...

Yaz sıcağında bir gölgelik bulmak az kıymetli değil. Kent hayatı gittikçe gölge denilen odoğa armağanı çiçeklenişi aramızdan koparıyor. Ancak kentten uzaklaştıkça onunla kucaklaşabiliyoruz. Hele hafiften bir esinti çıkıyor ve yere serpilmiş sarımtırak otların üzerinde vakit titriyor, uzaktan yakından değişik kuş sesleri kulağa doluyorsa, esintinin kıymeti daha da artıyor. Toprak karnında tıpkı insan gibi ne taşıyordur bilinmez fakat yine de bütün sürprizler onda saklıdır. Bu yüzden ne zaman elime bir avuç toprak alsam onu özenle ovalar sonra da yüksek ışık altında bir kağıdın filigranına bakıyormuşçasına savururum.

Şimdi de içimden böyle bir şey geçiyor fakat sağa sola yayılmış topaklar öylesine mahzun duruyorlar ki sadece izlemekle yetiniyor ve insanın sonsuz umuları hakkında kafa yoruyorum. Dilimizin her yönden işlek ve doğurgan ‘ummak’ kelimesini ta öteden, en eski halinden başlayarak işletiyor, onun anlam duraklarında bir süreliğine eğleniyorum. Her durakta hayretim artıyor. Ve bazen tek bir kelime üzerinden bile bir milletin izinin sürülebileceğini görüyorum. Öyle ya asırlardır Doğu’dan Batı’ya gidip gelişimizi ondan daha net açıklayacak hangi kelime var? Umup...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trenle yolculuk eden adam... 19 Kasım 2024 | 86 Okunma Sezai Karakoç aralıkları… 16 Kasım 2024 | 63 Okunma İş esasa gelip dayandığında… 12 Kasım 2024 | 30 Okunma Sandalye ve ceket ya da…Kalk gidelim… 09 Kasım 2024 | 44 Okunma ‘Şiir yardım edecek kadar güçlü müdür?’ 05 Kasım 2024 | 42 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar