Hastane bahçesinde bir an…

Uzun zamandır böylesi bir sakinlik yaşamamıştım. Sadece kaslarım, damarlarım, kemiklerim değil tüylerim bile sanki uyuşmuş dünyada başka bir zaman varmış duygusunu tattırmıştı bana. Çok...

Uzun zamandır böylesi bir sakinlik yaşamamıştım. Sadece kaslarım, damarlarım, kemiklerim değil tüylerim bile sanki uyuşmuş dünyada başka bir zaman varmış duygusunu tattırmıştı bana. Çok özel bir sebebi var mı diye zihnimi yokladım. Ekim güneşinin keskin ve aydınlatıcı ışığında kaşlarımı bir o yana bir bu yana oynattım. Bir gerekçe bulamadım. Her iki burun deliğimden de rahatça nefes alıyor, oturduğum bankta ayak bileklerimi saran güneşe teslim olmuş bekliyordum. Çiçeklerini çoktan dökmüş mazlum iki mimoza, bir manolya, birkaç çitlenbik, üç beş ıhlamur ağacı karşılarındaki şehir ardıcının altında salınan zeytine bakıyorlardı. Belki de bu zeytin ağacıydı elimi kolumu bağlayan. Sanki hastane bahçesinde değil de huzur havuzuna akmış su misali kendi eteklerim...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trenle yolculuk eden adam... 19 Kasım 2024 | 86 Okunma Sezai Karakoç aralıkları… 16 Kasım 2024 | 63 Okunma İş esasa gelip dayandığında… 12 Kasım 2024 | 30 Okunma Sandalye ve ceket ya da…Kalk gidelim… 09 Kasım 2024 | 44 Okunma ‘Şiir yardım edecek kadar güçlü müdür?’ 05 Kasım 2024 | 42 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar