İnmek görünüşlü düşmek
Adamın o kadar çok aklı ve bundan dolayı hazır cevaplılığı var ki sen bu gidiş düşüşe gebedir diyecek olsan, daha ağzını açar açmaz, insanın ağız açan bir varlık...
Adamın o kadar çok aklı ve bundan dolayı hazır cevaplılığı var ki sen bu gidiş düşüşe gebedir diyecek olsan, daha ağzını açar açmaz, insanın ağız açan bir varlık olması üzerine konuşmaya başlıyor. ‘İyi ki ağzını açtın, ben de zaten, bu ağız açmak, söz söyleyip konuşmak nedir, nicedir onu düşünüyor ve birisine aktarmayı bekliyordum. Şimdi sözün tam muhatabını buldum, dinle bak’ diye lafa giriyor. Böylesi bir durum karşısında yapılacak en iyi şey susmaktır belki de. En azından onun yüzsüzlüğünün önüne geçemesen bile seni kullanmasına izin vermemiş olursun. Gerçi o susmuş olmaklığın üzerine de akıl yürütecek, susmanın halleri üzerine konuşacak belki de seni hakikatin yanında durmamakla itham edecektir. Herkes bin bir ağızla onun çok aklını, eşsiz başarılarını, yüce meziyetlerini, büyük kahramanlıkları yanında dudak uçuklatan işlerini övüp dururken, senin susuşunu anlamlı bulduğunun altını çizecektir. Adamın aklı o kadar çoktur ki, bu aklı sayesinde tek bir kişi olmakla yetinmemiş, başarı üstüne başarı kazanmış, kalabalıkların altın yapraklar gibi dökülen alkışları altında gururla yürümüştür. Yetmedi yüzlerce binlerce benzerini türetmiş, onları her bir köşeye yerleştirmiş, kadife elli ali kıran baş kesenlerini çoğaldıkça çoğalmıştır. Sonuçta çok akıllı olmanın göstergesi hep beraber kazanmak, hep birlikte yükselmektir.