İnsansız ve kültürsüz hava sahası
Son zamanlarda sıklıkla kültürden söz açılıyor. İlk elde onca kültür ve medeniyet mirasına sahip olduğumuz bu coğrafyada dünya çapında bir kültür düşünürü...
Son zamanlarda sıklıkla kültürden söz açılıyor. İlk elde onca kültür ve medeniyet mirasına sahip olduğumuz bu coğrafyada dünya çapında bir kültür düşünürü çıkaramamış olmamız düşündürücüdür. Ve antropoloji, felsefe, tarih gibi disiplinlerle örülmesi gereken kültür tartışmaları günlük politikanın çemberinden kurtulamıyor maalesef. Kültürün hangi hal ve şartlarda yeşerece(bile)ğinden çok onun nasıl yönetileceği/yönlendirileceği ile ilgileniliyor. Kendi hayatlarında kültürün her hangi bir alanında takipçi düzeyinde bile olmayanlar iştahla ona sarılıp güç devşirmenin peşi düşüyorlar. Bu yolla bir güç ve paylaşım döngüsü kurulabilir belki ama uzun vadede oradan kültürel menşe can bulamaz. *** Kültür bir soru ve eleştiri meselesi olmanın yanında sonuçta bir yaratım meselesidir de. Türkiye’nin Cumhuriyet boyunca yarattığı özgün, güdümsüz kültürün kaynağında ise kurumlar, politika ve devlet değil doğrudan doğruya sanat ve kültür adamları vardır. Kültür insan denilen ve onu yaratan özneden ayrı düşünülemeyeceği gibi yaşantısız, soyut ve kuru bir alan hiç değildir. Kültürü düşünmek bu bağlamda sanatçı ve hayatı düşünmektir.