İstemeden gelenlerin hücumu...
Hemen pek çok şey istemeden geliyor yanıma. Sadece yanıma değil, gözüme, kulağıma, burnuma. Beş duyumla yoklayıp bilebileceğim, ölçüp tartabileceğim, koklayıp saklayacağım ne kadar akla hayale gelmez...
Hemen pek çok şey istemeden geliyor yanıma. Sadece yanıma değil, gözüme, kulağıma, burnuma. Beş duyumla yoklayıp bilebileceğim, ölçüp tartabileceğim, koklayıp saklayacağım ne kadar akla hayale gelmez şey varsa bana yöneliyor. Bir kısmı rüzgarın yüzüme çarpması, çapkın iğde kokusunun süzülüp beni bulması benzeri kendiliğinden geliyor bundan şikayetçi değilim fakat neredeyse pek çoğu bile isteye, bir kurgunun, hesabın neticesinde yaklaşıyorlar yanıma. Buna göstermeden gösterilenleri, gürültü patırtı çıkarmadan yaklaşanları, tatlı dil güler yüzle cilve yapanları da eklediğinizde iş iyiden saçaklanıyor. İnsan olarak bende toplanan, herkesin maruz kaldığı çağdaş bir fenomene dönüşüyor. Modern bireyi tanımlamak gerekseydi istemeden kendisine gelenler karşısında...