Kuyu
Günlük hayatın pratiğinden neredeyse düşse de hâlâ derinlikli bir anlamı var kuyu kelimesinin. Benim de durduk yere onu hatırlamam zihnimde tartıp durduktan sonra söze kaynak kılmam bundan. Nasreddin Hoca hayatımızdan...
Günlük hayatın pratiğinden neredeyse düşse de hâlâ derinlikli bir anlamı var kuyu kelimesinin. Benim de durduk yere onu hatırlamam zihnimde tartıp durduktan sonra söze kaynak kılmam bundan. Nasreddin Hoca hayatımızdan çıkmış en büyük filozof olmayı hâlâ başarıyorsa burada da ‘bir kuyu’ meselesi vardır ya, sormayın. Günün birinde hocaya, minarelerin nasıl yapıldığını sorarlar. O da, tereddütsüz, kuyular var ya, işte minareler onların ters çevrilmiş halleridir deyiverir. Hoca fıkralarında doğaları gereği ilk ve son söz yoktur. Bu cevap karşısında insanların nasıl tepki verdiklerini bilmiyoruz. Diyar-Rum’un latife üstadı sözü her zaman tek mühürleyendir. Öyleyse bu ifade buluşu karşısında şapka çıkarmak ve içten içe tabii tabii diye onaylamak gerekiyor. Hocanın kuyu ile ilgili başka latifesi de var.