Merdivenin Fikri
Merdivenin Fikri’nin ne olduğunu ilk kez Halit Ziya Uşaklıgil’de okudum. Mustafa Kirenci yönetiminde ‘karanlık hep vardır, çabalayan ışıktır’ düsturuyla yol alan Büyüyen Ay Yayınları, Mai ve...
Merdivenin Fikri’nin ne olduğunu ilk kez Halit Ziya Uşaklıgil’de okudum. Mustafa Kirenci yönetiminde ‘karanlık hep vardır, çabalayan ışıktır’ düsturuyla yol alan Büyüyen Ay Yayınları, Mai ve Siyah yazarının iki ciltlik Sanata Dair kitabını yayımladı. Eren Yavuz’un emeğiyle okurla buluşan eser, Halid Ziya üzerinden kültür, sanat ve estetik meseleleri yanında hayata dair pek çok kavramı yeniden düşünmeye imkan veriyor. Halid Ziya, Fransızların ‘L’esprit de l’escalier’, yani merdivenin fikri diye çevrilebilecek ancak üstadın tabiriyle ‘merdivende gelen fikir’ anlamına gelen bu deyim üzerinde uzun uzun düşünüyor. Kısaca, yerinde ve zamanında söylenmesi gereken, o an akla gelmediği, unutkanlık, çekingenlik hatta belki de korkaklık sebebiyle muhatabına söylenmeyip de sonradan dile geliveren düşünce ve sözleri kastediyor. İnsanın içinde sönmez bir hakikat alevi parladığı ve o sayede kendi karanlığının mahkumu olmaktan kurtulabildiği için olsa gerek, bu merdivende gelen fikirden’ ayrı düşemeyiz. Korkaklık, siniklik, çekingenlik hatta beceriksizlik bir nebze olsun böyle aşılmış olur. Varlık istemeden de olsa kendisini temize çeker. Belki ruhen rahatlar. Tabii, ömrünü neredeyse merdivende gelen fikirle geçiren ‘hesap kitap uzmanları’ hep vardır ve insanın karanlık devirlerinden beri başlarında kazanç ve mutluluk halesiyle dolaşırlar.