Neşesizlik...

Her alanda görüldüğü gibi edebiyatımızda da bir neşesizlik hüküm sürüyor. Çokçasına göre bunun sebebi ekonomik gerekçelere dayanıyor. Hayat dar, yazar mutsuz, ülkenin dengeleri yerli yerinde...

Her alanda görüldüğü gibi edebiyatımızda da bir neşesizlik hüküm sürüyor. Çokçasına göre bunun sebebi ekonomik gerekçelere dayanıyor. Hayat dar, yazar mutsuz, ülkenin dengeleri yerli yerinde değil. Diğer sosyal sorunları da eklediğinizde tablo iyice kararıyor. Fakat insan yine de sormadan duramıyor. Söz konusu gerekçeler ortadan kalktığında bu neşesizlik hepten kaybolup gider mi? Acaba toplumsal karakterimizde ‘dertleri

zevk edinmek’ gibi bir gelenek mi var? Onca imkân, şöhret ve nitelikli hayat arasında Halit Ziya Uşaklıgil’e bile ‘Cihanda zevke bedel hüzün ihtiyar ederim’ dedirten nedir? Gerçi özel hayatında yaşadığı az trajedi değildir onun. Ne var ki ‘Mai ve Siyah’, Aşk-ı Memnu’ benzeri isimlendirmelerde bile gizli bir neşesizlik yok mu?

Bazıları yıkılan...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trenle yolculuk eden adam... 19 Kasım 2024 | 86 Okunma Sezai Karakoç aralıkları… 16 Kasım 2024 | 63 Okunma İş esasa gelip dayandığında… 12 Kasım 2024 | 30 Okunma Sandalye ve ceket ya da…Kalk gidelim… 09 Kasım 2024 | 44 Okunma ‘Şiir yardım edecek kadar güçlü müdür?’ 05 Kasım 2024 | 42 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar