Sen ne diyorsun?
2020’ye girerken… Bak, şu çocuk, kocaman bir boşluğa bakıyor, sen ne diyorsun? O boşluğun rengi yok, içi sıcak değil ve çıkacağı bir yer de yok. Sen ne diyorsun? Yoksa o boşluğu görmüyor musun?
Görüyor da kabul mu etmiyorsun? Kim mi o çocuk? Yoksul, çaresiz, yetim, Suriyeli, Kırımlı, Diyarbakırlı, Doğu Türkistanlı, Samsunlu, Afrikalı, Bolivyalı dersem ne değişecek? Boşluğu doldurabilecek mi cevabım? Söz, boşluğu doldurabilir mi? Tecavüz mü etti mesela ona bazı hasis eller. Titrek, soğuk nefesler mi yaklaştı boynuna şehvetle. Orada, bir ağaç fidanı gibi gövdesine çivi çakılan sen olabilir miydin? Aç mı gezdi karnı içine çekilip günlerce? Kayıp mı oldu? Jandarmalar, köpekler, el fenerleri, kurtarma ekipleri bulamadılar mı onu? Ayakları bir çift pabuç, sırtı bir kat elbise görmedi mi? Kimden kopardılar onu bu yaşta?