Sipariş hattının elemanı ya da/ eğer öyl

Eğer öyle olsaydı, yazı ve yazı adamlığı, şimdilerde sıklıkla şahitlik ettiğimiz gibi, birilerinin koltuklaması, pohpohlaması hatta yok sayıp yuhalamasına, alkış ve nefretine bağlı kalsaydı, yazı ve yazı adamı var olabilir miydi?

İnsanın ebedi özgürlük uğruna geliştirdiği en yüce eylem olan yazı, gerçekten ayakta kalabilir miydi? Çağımızın en büyük yanılgısı ‘sipariş’ kavramı etrafında düğümleniyor. Sipariş etme derecesine yükselen hemen her güç, sanatı, düşünceyi ve edebiyatı yönlendirebileceğini, satın alabileceğini, ona yol gösterip hayat vereceğini düşünüyor. Bu hususta çok da haksız sayılmaz. Çünkü ‘sipariş’ olana teşne bir grup her zaman vardır ve onlar hayatlarını bu ‘sipariş’lere borçludurlar. Hele sipariş, kitlesel niteliğe bürünür, kitlenin iştahıyla nefes alıp verir, siyasal iktidar konumuna yükselirse, işler hepten yolundan sapar. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trenle yolculuk eden adam... 19 Kasım 2024 | 86 Okunma Sezai Karakoç aralıkları… 16 Kasım 2024 | 63 Okunma İş esasa gelip dayandığında… 12 Kasım 2024 | 30 Okunma Sandalye ve ceket ya da…Kalk gidelim… 09 Kasım 2024 | 44 Okunma ‘Şiir yardım edecek kadar güçlü müdür?’ 05 Kasım 2024 | 42 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar