Sözün gücü şimdi nereden gelir?
Bakmayın siz ‘sözün düşüşü’ aldatmacalarına. Doğrudur, söz düşmüştür düşmesine, ama bu ebedi bir düşüş değil sadece çağdaş bir durumdur. Eğer...
Bakmayın siz ‘sözün düşüşü’ aldatmacalarına. Doğrudur, söz düşmüştür düşmesine, ama bu ebedi bir düşüş değil sadece çağdaş bir durumdur. Eğer öyle olmasaydı konuşmak için hiçbir gerekçe kalmayacak, insan dil öncesi ilkelliğine geri dönecek ve dille yaratılmış ne kadar değer varsa rafa kaldırılacaktı. Bugün söz konusu olan, sözün temsil meselesidir ve söz, temsil krizi yaşamaktadır. Sözün gücü, ne söylendiğine değil asıl onu temsil edene göre can bulup değer kazanmak zorundadır. Düşen, kollektif sözün gücüdür. Ayağa kalkacak olan ise yeni özneye bağlı özgür sözdür. Geçmişte, söz ve ona bağlı değerler ortak bilinçle birbirini besleyip destekler ve oradan aidiyet vasfı ağır basan bir söz karakteri oluşurdu. Bu karakter, sözü en geniş manada kitleselleştirir, büyüleyici bir etkinliğe kavuşturur. Onun dolaylı muhatabı fert, bu büyüleyiciliğin halesine katılmayı arzular.