Tahıl ve ekoloji*
Kapitalizmin başı dalga dalga milyonluk kentler yaratmanın şevkiyle böylece döner. Sanayileşme alır başını gider. Çevre sorunları baş gösterir. Fakat anlaşılır ki hayatın ve insanın dengesi...
Kapitalizmin başı dalga dalga milyonluk kentler yaratmanın şevkiyle böylece döner. Sanayileşme alır başını gider. Çevre sorunları baş gösterir. Fakat anlaşılır ki hayatın ve insanın dengesi toprakla kurulan ilişkinin niteliğine bağlıdır. Bugün dünyanın her yerinde verimli tarım alanları azalırken bu bölgeler uluslararası şirketlerin iştahını kabartır. Ayrıca nitelikli gıdaya erişmek gittikçe zorlaşır. İnsanlık tarihinde buğdayın ana besin olma vasfı bugün de önceliğini korumayı sürdürüyor fakat gen teknolojisi ile doğası bozulan buğday, mısır gibi tahıllar kitlesel sağlık sorunları üretmeye başladı çoktan. Kapitalizmin üretim- tüketim denklemi bir türlü çare üretemiyor artık. Jeopolitiğe bağlı enerji kökenli çatışmalar Rusya- Ukrayna savaşında olduğu gibi en çok tahılı tehdit ediyor. Eski çağlardan bu yana tahıl kaynaklarına hükmedenler diğer alanlara daha kolay nüfuz edebiliyorlardı. Bu bağlamda her toplumun kendi yakın ve uzak tecrübesini gözden geçirmesi gerekiyor.
Bir tarım toplumu vasfı taşıyan Osmanlı İmparatorluğu’nda gıda meselesi de ana çalışma başlıklarından biri sayılıyor bugün. Yeni nesil tarihçiler...