Tek başına bir ‘sürekli kurban’ Stalin
Kapalı büyük rejimler ve onların kapalı liderleri her zaman merak uyandırır. Hayatlarının düğümleri kadar verdikleri kararların etkileri hâlâ yaşıyordur çünkü. Arkaik birer kalıntı...
Kapalı büyük rejimler ve onların kapalı liderleri her zaman merak uyandırır. Hayatlarının düğümleri kadar verdikleri kararların etkileri hâlâ yaşıyordur çünkü. Arkaik birer kalıntı olmadıkları gibi Stalin’in Kırım sürgünü özelinde hissedebileceğimiz şekilde bizi daha yakından ilgilendiren sonuçların muhatabıyızdır. Daha nice yerinden yurdundan haksız yere sürgün edilmiş halk ve sayısız insanın dökülmüş kanı da vardır ortada. Stalin bunun da ötesinde bir mesele hatta kavram. Stalinizm diye ne zaman nerede hortlayacağı belli olmayan bir ruhtan bile söz edebiliriz. Dünya sinema endüstrisinin Hitler’e duyduğu hikaye üretme iştahı neden ondan esirgenir anlamış değilim. Stalin’in önüne konulacak hiçbir sıfat kendisi kadar güçlü ve açıklayıcı değil üstelik. Lenin ile başlayıp Troçki, Rykov, Bukharin kimi koyarsanız koyun anında yok etme yeteneğine sahip bir isim bu. Lenin sonrası Rusya’sı dahil tarihin akışına yön vermiş Marksist teorinin en sert uygulayıcısı olmuş çelişik bir kişilikten söz ediliyor.