Toprağa serilen petrol halısı…
Adem ki toprak soyundandır ama Adem’in ona ettiğini kimse edemez. Bir gizli rekabet hatta savaş mı vardır aralarında onu da kestirmek zor ama her zaman kazanan toprak olmuştur. Bu bir yana ben Ece Ayhan’dan bizzat duydum. Çanakkale’de...
Adem ki toprak soyundandır ama Adem’in ona ettiğini kimse edemez. Bir gizli rekabet hatta savaş mı vardır aralarında onu da kestirmek zor ama her zaman kazanan toprak olmuştur. Bu bir yana ben Ece Ayhan’dan bizzat duydum. Çanakkale’de, köylüler eczaneyi devlet dairesi sandıkları için çamurlu ayakkabılarını çıkarıp öyle girmek isterlermiş. ‘Biz tüzük/düzüklere çarparak büyüdük’ sözünün altında elbette büzülme ve büzüklük de vardır. Ne ki devletin, ‘öte-yasa’dan beri bireyi kul görmesi, kulun da bunu içselleştirmesi tarihsel diyalektiğin ötesinde daha ontolojik bir meseledir. Şimdilerde kimi muhafazakar/ proislamcı aklın insanı şaşırtacak derecede topraktan sapıp devletin paçasına aman çamur bulaşmasın mantığını miras edinmesi, bu uğurda yeni kılıç ve dil kuşanmasını da tarihin dibinde aramaktan başka çare yok. *** Sıradanmış gibi gözüken bazı olaylar, özünde ve dipte yepyeni bir gelişmeyi barındırır, birer şuuraltı sürçmesi gibi hiç beklenmedik zamanda açığa çıkıverirler. İnsanı ve toplumu ilgilendiren her yeni durumu ileri toplumlar sanat, düşünce ve felsefe ile hem görür, hem tespit eder, hem de gerekiyorsa çözme yoluna giderler. Doğu’da ise bir kader efekti gibi çalışan bir gizleme, bir üstünü örtme alışkanlığı vardır.