Uzaklardan...

Eskiden uzakların tadı vardı. Gidilmemiş yerde yaşardı sevilenler ve merak edilenler. Vakit uzadıkça, mesafeler arttıkça içten içe çoğalırdı acıyla sarmalanan bu tat. Zihin uzun uzun hazırlık...

Eskiden uzakların tadı vardı. Gidilmemiş yerde yaşardı sevilenler ve merak edilenler. Vakit uzadıkça, mesafeler arttıkça içten içe çoğalırdı acıyla sarmalanan bu tat. Zihin uzun uzun hazırlık yapardı uzağı yakın kılacak yol için. Hayal ile fedakarlık, düş ile çaba iç içe geçerdi. Belki binlerce yorgun kalp ve bir o kadar yorgun yüz umutsuzluktan telef oldu. Ne uzak için yola çıkabildi ne de oradaki hasretine kavuştu. Uzakların bir içleniş kipi hâlinde dilde dönerken bize bıraktığı saygınlık karşısında hep boyun büktük. Neredeyse ölüm daha yakın ve kolaydı. İçinde uzaklara dair nice tortuyla dönen seyyahların anlattıklarıyla biraz olsun ferahlayanlar oldu. Fakat uzak varlığın ırasında bir oluş darası gibi hep kaldığından olacak o yara da hiç kapanmadı. Elindeki tohumu...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trenle yolculuk eden adam... 19 Kasım 2024 | 86 Okunma Sezai Karakoç aralıkları… 16 Kasım 2024 | 63 Okunma İş esasa gelip dayandığında… 12 Kasım 2024 | 30 Okunma Sandalye ve ceket ya da…Kalk gidelim… 09 Kasım 2024 | 44 Okunma ‘Şiir yardım edecek kadar güçlü müdür?’ 05 Kasım 2024 | 42 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar