Arayışın ve çatışmanın merkezindeki şehir
Mimar Halil İbrahim Düzenli’nin, bir kısmını önceki yazımızda naklettiğimiz Turgut Cansever’in yeni şehirler projesinden hareketle ideal ve pratik arasındaki uçurumu kapatma gayretine şu düşünceleri de...
Mimar Halil İbrahim Düzenli’nin, bir kısmını önceki yazımızda naklettiğimiz Turgut Cansever’in yeni şehirler projesinden hareketle ideal ve pratik arasındaki uçurumu kapatma gayretine şu düşünceleri de dahildir:
“Bir gerçeğimiz daha var. Turgut Cansever ve Yeni Şehirler Projesi. İnsanların ‘huzurlu’ ve ‘huzurda’ olduğu şehirdir ideal şehir.
Alınan her nefeste huzuru muhafaza etmek diyor tasavvuf büyükleri. Yani Huş der-dem. Onlardan devam edersek vatan içre sefere ve encümen içre halvete imkân verici şehirdir ideal olan.
Bu şehrin sabitleşmiş bir kalıcı formu yoktur. Bugünkü anlamıyla mimarlık, şehircilik dediğimiz meseleler yukarıda bahsedilenlerin küçük bir cüzü olabilir ancak. Aslolan insanın/mimarın/ şehircinin içinde kurduğu, büyüttüğü şehirdir ve nihayetinde dışa aktardığı ve somutluklar alemine yansıttığı şehir ile bütün diğer insanların iç/ideal şehirlerinin kesişim kümesidir şehir. Türlü türlü müdahalelerin, müzakerelerin, münakaşaların, mübadelelerin toplumsal ve politik süreçlerin ürünüdür şehir.”
Mimar Düzenli, Cansever’in “…İdeal olan iç şehirden dış aleme, somutluklar alemine yani realiteye, pratiğe yönelik”...