Bizim tarihimizin esası tekvin ve nübüvvettir

“Nedir şu Amâlika?” sorusunun cevabını aramaya başlamadan önce büyüklerimizin tarihi nasıl kurduklarını ve geçmişin olaylarını hangi yapılar içinde ele aldıklarını ana...

“Nedir şu Amâlika?” sorusunun cevabını aramaya başlamadan önce büyüklerimizin tarihi nasıl kurduklarını ve geçmişin olaylarını hangi yapılar içinde ele aldıklarını ana hatlarıyla iletelim ki, böylece “bizim tarihimizin” Batılıların çağ merkezli olarak kurdukları tarihe göre farkı da ortaya çıksın.

Bizim tarihimiz şu iki esas üzerine kurulmuştur: 1-tekvin, 2-nübüvvet. Sünnetullah ise bu iki esasın berzahıdır.

“Bir şeyi açıklığa kavuşturmak, iyi veya kötü yeni bir yöntem ortaya koymak” anlamındaki sünnet ile “Allah” lafza-i celâlinden oluşan sünnetullâh terkibi, “Allah’ın koyduğu kanun, nizam” anlamıyla, Allah’ın ezelden ebede süregelen yaratma ve yönetmesinde asla bir değişmenin olmaması demektir. (Bkz.: TDV DİA)

İlk bakışta kozmolojiye ve doğaya aitmiş gibi görünen sünnetullâh, halk ve emir âlemini birlikte kuşattığı gibi, geçmiş ve gelecek milletlerin hâllerini de kuşatır (Fetih 48/23).

İbn Haldun Mukaddime’sinde mülk (hilafet, saltanat, iktidar, ilim, medeniyet…) planında sünnetullâhın işleyişini şöyle çerçevelemiştir:

“Vahşi milletlerin (…) kurdukları hanedanlıkların dairesi gayet geniş olur, sınırları devlet merkezinden son derece uzaklara...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Sanat gayet lüzumlu bi şey olup, olmayınca hiç olmaz!’ 19 Kasım 2024 | 42 Okunma Horasan Erenlerinin ‘Anadolu Mayası’nı hayatın içinde tutmak 16 Kasım 2024 | 98 Okunma Horasan Erenleri hakkında birkaç soru 14 Kasım 2024 | 265 Okunma Horasan Erenleri: Ne devletle ne devletsiz 12 Kasım 2024 | 917 Okunma Horasan erenlerinin siyaseti 09 Kasım 2024 | 123 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar